banner392

Bakacak ta Haber atlatma savaşları hikayesini birde bizden dinleyin.

Bakacak köyünde izcilerin aşırı kar yağması yüzünden dönememesi üzerine medyanın bölgeye akın etmesi dün gece nerdeyse basın mensuplarını kurtarma operasyonuna döndü. Öğrenciler ise kampta biraz ışıksız birazda elektiriksiz kaldı. Ancak bu gün akşam saatlerinde basın görmesin diye izciler pamukova ya uğramadan İstanbula transit gittiler.

Bakacak ta Haber atlatma savaşları hikayesini birde bizden dinleyin.
Dünkü izcilerin kampta kaldığı haberi nasıl duyuldu. Neler oldu?
Saat:14.30 suları Bakacak İzcilik Kampında elektirik kesintisi olduğu için telefonla yardım isteniyor. Bu haber pamukova da duyulduktan sonra ben AA ya durumu bildiriyorum. AA ve Cihan Haber ajansı pamukova ya birilket geliyorlar. Pamukova da hava biraz soğuk ancak yaylada kar ve tipi olduğunu bildiğimiz için. Bu araçla Bakacak köyüne gitmenin mümkün olmadığına kakar veriyoruz. Arazili bir araç olması gerektiğni düşünüp Orman Bölgesinden, Hatta Pamukova belediyesinden yardım istiyoruz. Hızla hareket etmeye çalışırken gelecek cevapları bekliyoruz. hareket halinde olan arabamızla Mekece üzerinden (Akçakaya, kemaliye, Hüseyinli, çilekli köyü ve Çilekli Orman Deposundaki yolu) geçmek için yola çıkıyoruz. Pamukova Orman İşletme Bölge şefliğinin 4x4 arazili pikapı ile yola koyulduğumuzda arkadaşların telefonlarını arayan DHA (Doğan Haber Ajansının muhabirlerinin) Hayertin-çilekli hattını kullandıklarını çevizin yanı denen yerde mahsur kaldıklarını öğreniyoruz.
 
Daha önce bölgeden aldığımız habere göre. Kemaliye köyünden yolu açarak Bakacak köyüne doğru hareket eden, öğrencilere ulaşım yolunu açmaya çalışan greyderin Mekece-Akçakaya-Kemaliye-Çilekli blok köy yolunu açarak gittiği için güvenli yolun o bölge olduğundan bizde işletme nin pikabı ile o yolu tercih ediyoruz. Ancak yükseklere çıktıkça kar ve tipi hızını artırıyor. Yer yer grayderin açtığı yolların kapandığı sadece kenar bölgelerde kar yığıntılarını iz olarak takip edip yolu bulmaya çalışıyoruz. Zaman zaman durup yol harici bir yere çıkmamak için emin gözlerle bakıp yolumuza devam ettikçe, tipinin görüşümüzü kapattığı yerlerde fırtınanın geçmesini de bekleyerek yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Aracın içi gayet sıcak, camlar ise buzlanma ve kar nedeni ile kapanıyor.
Kemaliye köyünü geçip Hüseyinli köyüne geldiğimizi anlayınca köye girme kararı verip köy kahvesine giriyoruz. Köy içinde de esen tipi yüzünden dışarda kimseciler yok. Kahevenin ışıkları yanıyor. Aracımızdan iner inmez köy kahvesine girdiğimizde kahve çakılı insan dolu. Meğer o gece maç varmış köylüler maç heyecanına dalmışlar hiç kimse dışarda esen fırtına ve karı önemsemeden maç heyecanı ile gözleri Televizyonda, bizim içeri girdiğimizi görenler maçtan gözlerini çeverip bizlere “Hoş geldiniz” diyorlarlar.
 
Kahvede bir süre oturup çayımızı içiyoruz. İzcilerin Bakacak ta kaldığını onlara biz haber veriyoruz. Yani haberi bizden öğreniyorlar.
Gazeteci arkadaşlar, (AA. Cihan Haber Ajansı) muhabirleri bir süre kaymakam beyi ve kendi ajans müdürlerini arıyorlar. Hatta telefonu bizde olan grayderciyi arıyoruz. Daha sonra izcilik kampı müdürüne ulaştığımızda greyderin kampa geldiğini tekrar geri gittiğini, cevizin yanında mahsur kalan (kampa 8 km uzaklıktaki) DHA ve İha muhabirlerini kurtarmak için gittiğini söylüyor. Tekrar yolu ikinci defa açmak için kampa geleceği bilgisini alıyoruz.
 
Hüseyinli köyünden takriben bize 6 km gibi uzaklıkta olan kampa gitmek için yola çıkıyoruz. Ancak Hüseyinli köyü muhtarının telefonunu da almayı unutmuyoruz. Özellikle muhtar başımıza bir şey gelirse kendilerini aramamızı söylüyor. Bizde gidemezsek köye gelip o gece kalabileceğimizi söyleyerek yola çıkıyoruz. Dışarda devam eden fırtına şeklindeki kar grayderin saatler önce açtığı yolları çoktan kapatmış. Görebildiğimiz yer yer kar yığınları var. Yer yer de yola dikey açık alanlardan karları yolun üzerine bir torp yapmış rüzgarın ıslık sesi geliyor. Zor olan aracımız arazili de olsa o kar yığınlarını atlamak oluyor. Pikap kar yığınlarına daldığı anlar öndeki farlar karla kapanıyor. Her bir torpu atladıktan sonra şoför yere inip elleri ile farları siliyor önümüzü görebilmemiz için açıyor. Bu dağları karış karış bilen Orman Şefliğinin soförü de Çilekli Köyü (takriben 1 km) ile depo arasındaki açık alanlarda kalabileceğimizi mırıldanıyor. kalmamak için “İnşallah” diyerek yola devam ediyor. Endişe ettğimiz çilekli köyü karşısındaki dik alandan geçiyoruz tam düze çıktık depoya yolların birleştiği yere yaklaştığımız an yüksek yığıntı yapmış kara saplanıyoruz. Aynı yerde karlarla kaplı iki araç olduğunu görüyoruz. Bir Renault marka taksi ile bir toros marka taksı karların çok olduğu yerde kara saplanmış kalmışlar. Eğer bu seti gecebilselermiş kurtulmuş olacaklarmış. Ellerinde bir kürekle araçlarını kurtarmaya çalışan 3 kişi bizi görünce yanımıza geliyorlar. Dışarda her şey berbat. Uzun uzun konuşup tanışmak için zaman yok, Fırtına olabildiğince sert esiyor. Sadece onların kara saplandığını anladığımızı ama bizim aracın arazili oluduğu için önce çıkması gerektiğini söyleyip ellerinden kürekleri alıyoruz. İşi yapmayacak olanlar aracın içinden inmiyor. Dışarda arabanın altındaki karları temizlemek için nöbetleşe çalışıyoruz. Aracın Karteli tamamen kara oturmuş durumda. Pikap ne ileri ne geri gitmiyor. Arazilerde para etmiyor. Defalarca ileri itme hereketleri, geriye itme hareketleri, hatta aracın arkasına binik ağırlık yapma hareketleri bir türlü cözüm olmuyor. Sonunda aracın altındaki karları temizleme, kenarlarındaki karları temizleme çalışmaları yapılıyor. Dakikalar sonra pikabımız kar yığnını geçebiliyor. Önümüzde başka böyle tipi yapmış yer olmadığı için Hayrettin Köyünden den gelen yol ile Kemaliye tarafından gelen yolların ortasında Orman Deposu binasına giriyoruz. Her tarafımız karla kaplı depo da bir bekçi var. Bekçi ise uykuya yatmış. Adamcağız bizim için kalkıp sobasına odun atıyor. Çilekli Orman deposunda biraz ısındıktan sonra daha 3 km gibi bir mesafede kalan izcilik kampına gidip gidemeyeceğimizi konuşurken, yoldan bir aracın gelidiğini görüyoruz. Gelen araç Bakacak köyü ne yönleniyor. Bizde aracın peşine takılıp izcilik kampına doğru yola çıkıyoruz. Önümüzdeki aracın SEDAŞ a ait arazili bir araç olduğunu yaklaşınca anlıyoruz. Yoldan saatler önce greyder geçmiş ama yine de yollar bir karıştan fazla karla kaplanmış.
SEDAŞ ve Orman Bölge Şefliğinin pikapları ile Bakacak köyüne vardığımızda elektikçiler önümüzde durup köy kenarındaki Elektrik trafosuna bakıyorlar. Daha bir km olan Çiftliğin elektiriği bu trafodan da kontrol ediliyor. Köyde elektrik var. İzcilik kampında ise hala elektirik olmadığı haberi alıyoruz. Tam Bakacak köyü üzerinde yolda gayderin durduğunu görüyoruz. Grayderin kar zinciri koptuğu için beklediğini öğreniyoruz. Bize yol vermek için kenarıya çekiliyorlar. Birde grayderin yanında bir taksi var. İçinde bir kişi oturuyor. Bu İHA ve SHOW TV muhabirlerinin aracı oluduğunu öğreniyoruz. Çiftliğe kadar muhabirler yürüme gitmişler. Elektrikçiler ve biz (AA, Cihan Haber Ajansı muhabirleri) araçlarımızla öğrencilerin kaldıkları kampa girdiğimizde çiftlikte 70 cm kadar kar olduğunu görüyoruz. Grayderin daha önce açtığı kar yığınları arasında yemekhanelerin olduğu yerde karlarla kaplı bir otobüs ve birde minübüs var. Öğrencilerin kaldığı yerden sadece ses geliyor, Elektrikler olmadığı için el fenerleri ile kaldıkları yerleri bulabiliyoruz. Binanın bir bölümüne alınmış kız öğrencile görümeden önce izci liderleri geliyor. Kendimizi tanıtıyoruz. Ancak izci lider öğretmen, Bizden izin isteyip öğrencilere haber vermesi gerektiğini ondan sonra bizi içeri alabiliceğini söylüyor. Bizde bekliyoruz. Bir taraftan SEDAŞ görevlileri elektrik arızısanı gidermek için dış trafoda çalışıyorlar. Kısa bir süre sonra çitliğe elektirik veriliyor. Odalardan bir çığlık sesi geliyor. Yaklaşık 8 saattir kesik olan elektrik yüzünden battaniyelere sarılmış öğrenciler kalkıyorlar.
 
Çiftlik in aynı zamanda ısınma sistemi de elektiğe bağlı olduğu için, bu soğuk hava da öğrenciler bir anda kendilerini ısınmış hisediyor olacaklar ki. Mutlu şekilde bizimle konuşuyorlar. Bizler de “Size elektik getirdik” diyoruz.
 
Elektik gelmesi her şeyi daha güzel bir havaya sokuyor. Bizleri öğretmenler izci başkanları yemekhaneye alıyorlar. Yemekhanede yemek tüpü ile ısınan ları görüyoruz. Yanan aygaz karşısında ellerini ısıtıyorlar. Işık gelidiği halde tüp yanmaya devam ediyor.
Geyve ve Pamukova dan gelen SEDAŞ ekipi çalışanları gün boyu elektrik kesintisi peşinde olduklarını söylüyorlar. Geyve de çok sayıda kesinti ihbarı olduğunu ama Kampta kalan öğrencilere elektirik vermek için buraya geldiklerini söylüyorlar. Yemekhane de bayan öğretmenler de var. Gelen SEDAŞ yetkilileri ve bizlere ekmek arası yiyecekler ile çay ikram ediyorlar.
Böylesi zor şartlarda yorgunluk, endişe ve korkudan sonra kuru ekmek bile olsa tadı bir başka oluyor.
Türkiye nin merak ettiği bakacak İzcilik kampındaki hikayeyi yetkili ve öğrencilerden dinledikten sonra Kamptan ayrılıyoruz. Öğrencilerin yarın, gündüz yol açıldıktan sonra kaptan ayrılıp İstanbul a gedecekleri söyleniyor.
 
Şimdi ise haberleri yerine yetiştirme yarışı başlıyor. Pikabımıza bindiğimizde arkadaşlar leptopları ile bir taraftan 3 g bağlantısına sarılıp haberleri hareket halindeki arabada giderken gönderiyorlar. Gecenin bu saatlerinde haberler abonelere bir an önce ulaşmalı ve ulaştırılıyor da.
Çiftlikten ayrılıp eve geldiğimde benim de kendi okuyucularıma (pamukovahaber.com) biraz olsun bilgi aktarmam gerektiği sorumlulğu içinde saat 24.00 suları ilk görüntü lerini ve bilgileri yazıyorum.
 
Bakacak köyü/Eski Uzanlar Çiftliğinde yaşananlar böyle.
Bu gün ise öğrencilerin çiftlikten inecekleri anı görüntülemek istediğimizde, Aldığımız cevap şöyle oluyor. “Dün bazı gazeteciler geldiler. Işık olmayan bir ortamda öğrencilerimizle röportaj yapmışlar. öğrenci velileri bu görüntüleri görmüşler. Kızlarını böylesi bir şekilde gördükleri için bizleri arayıp tepki gösterdiler. O yüzden çiftlikten ayrılacak öğrenciler basın la konuşmak istemiyor”
Gerçekten de öğrenciler öğleden sonra kamptan sessiz bir şekilde ayrıldıkları gibi, Pamukova da bile durmadan İstanbul’a gittiler. Biz beklerdik ki Pamkuova da kaldıkları için ilçede durup bir iki kelam etsinler. Teşekkür yada tepki göstersinler. Ancak onları pamukova dan ayrılırken hiçbir gazeteci görüntüleyemedi.
 
Haberler nasıl oldu. Nasıl anlatıldı.
Not: Ülkemizde yazılı ve görsel medya yanında İnternet sitelerinin çoğu haberlerini Ajanslardan alır. Türkiye de haber üreten ajanslar şunlardır. (AA, DHA, CİHAN, İHA, ANKA vs) İşte bu bir elin parmak sayısı kadar az olan Haber Ajansları her gün her saat haber üretip aboneleri olan Gazete, TV, İnternet ve Dergilere haber yetiştirirler.
 
Şimdi Bakalım bu Haber nasıl çıktı?
Uzanların Eski Çiftliğinde Kamp Yapan 55 İzci Kar Yüzünden Mahsur Kaldı (Cihan Haber Ajansı)
 
Uzanların Çiftliğinde Mahsur Kalan İzci Öğrencilerin Durumu İyi (Cihan Haber Ajansı)
 
Uzanların Eski Çiftliğinde Yolu Kapanıp Elektriksiz Kalan İzciler, Battaniyelerle Isınmaya Çalıştı. (Cihan Haber Ajansı)
 
Uzanların Eski Çiftliğinde Mahsur Kalan İzcilere Ulaşmak İsteyen Ekipler Zor Anlar Yaşadı. (DHA)
 
Sakarya - Bin 100 Rakımda Kış Esareti Uzanların Eski Çiftliğinde Mahsur Kalan İzcilere Ulaşmak İsteyen Ekipler Zor Anlar Yaşadı (DHA)
 
İzci Kampının Yolu Ulaşıma Açıldı (AA)
S
akarya'da 29 Köy Yolu Ulaşıma Kapandı (AA)
 
Sakarya'da Kar Yağışı (AA)
 
Pamukova'da Kamp Yapan Öğrencilerin Mahsur Kalması (İHA)
Güncelleme Tarihi: 12 Aralık 2010, 23:10

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER