banner400

Hızlandırılmış tren kazası davası yeniden

Pamukova Mekece de 2004 yılında 41 kişinin ölümü 80 kişininde yaralanmasına neden olan Hızlandırılmış Tren kazası davası Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görüldü. Duruşmaya tutuksuz sanık makinist Fikret Karabulut katılırken diğer sanık Recep Sönmez hastalığını ileri sürerek duruşmaya gelmedi.

Hızlandırılmış tren kazası davası yeniden
Kazada yaralanan ve iki gün Sakarya Devlet Hastanesinde tedavi gören yemekli vagonun garsonu Aykut Dağlar, avukatı Ender Dedeağaç, TCDD vekili avukatı Tuncay Ercan, Fikret Karabulut'un avukatı Salih Ekizler ve Sanık Recep Sönmez'in avukatı İsmail Sönmez duruşmaya geldi. Mahkeme heyeti, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin bozma ilamını okuduktan sonra duruşmaya başlandı. Bozma ilamına karşı sanıklardan Fikret Karabulut, bir diyeceği olmadığını daha önceki savunmasını aynen tekrar edeceğini ifade ederek "Ben suçsuzum. Beraatimi istiyorum" dedi.
Sanık Fikret Karabulut'un avukatı Salih Ekizler, Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar verilmesini talep ederek davaya Fikret Karabulut vekili olarak devam edeceğini sanıklardan Recep Sönmez'in vekilliğinden istifa edeceğini söyledi.
Sanık Recep Sönmez'in vekili olduğunu beyan eden Avukat İsmail Gürses de, diğer sanık Fikret Karabulut vekilliğinden istifa ettiğini, görevine Recep Sönmez müdafi olarak devam edeceğini söyledi.
Recep Sönmez'in avukatı İsmail Gürses, Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar verilmesini talep ederek vekili Recep Sönmez'in rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya katılamadığını belirtti.
Altı yıl sonra ilk defa ortaya çıkan ve yemekli vagonda garsonluk yaparken kazada yaralanan Aykut Dağlar, mahkemede verdiği ifadesinde, "Ben kaza anında lokomotiften sonra 3. vagonda yemekli vagondaydım. İstanbul Ankara hızlı treninde garsonluk yapıyordum. Yaklaşık 1,5 - 2 ay tedavi gördüm. Sakarya Devlet Hastanesinde iki gün yattım" dedi. Hastaneden çıktıktan sonra psikolojik tedavi gördüğünü anlatan Dağlar, şöyle konuştu: "Olay nedeniyle sanıklardan şikayetçiyim. Davayı takip edeceğim. Davaya katılmak istiyorum. Yargıtay bozma ilamına da bir diyeceğim yoktur." Müşteki Dağlar'ın hazırlık tahkikatında beyanı olmadığı için okunamadı.
TCDD'nin avukatlarından Tuncay Ercan, Yargıtay'ın bozma ilamının aleyhte olan hususlarını kabul etmediklerini kuruluşlarının kaza nedeniyle zarar gördüğünü beyan etti. Yargıtay bozma ilamının müvekkil kuruma ilişkin verilen karar yönünden müdahale haklarının olduğunu hatırlatan Avukat Ercan, direnme kararı verilmesini talep ederek konuya ilişkin yazılı bir dilekçeyi mahkemeye sundu.
Şikayetçi Coşkun Ertürk'ün avukatı Ender Dedeağaç da, Yargıtay'ın bozma ilamı sonrasında beyanlarını verdiklerini dosyayı bir tek noktada temyiz ettiklerini hatırlatarak o da idarenin boşta kalan 4/8 kusurunun kime ait olduğunun saptanmasını talep ettiklerini söyledi. Dedeağaç, Yargıtay bozma ilamında temyiz isteminin yerinde olduğu konusunun irdelendiğini, bu nedenle taleplerinin doğrulandığını bozma ilamına uyulmasına karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, kazada yaralanan ve zarar görenlerin bozma ilamı sonrasında ayrı ayrı adreslerinin tespit edilerek yazı yazıldığını bir kısmından cevap geldiğini bir kısmından ise cevap gelmediğinin anlaşıldığını bildirdi. Cumhuriyet savcısı ise daha önce müştekiler, katılanlar için yazılmış olan talimat dönüşlerine beklenmesine ardından ulusal ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulması talebinde bulundu.
Cumhuriyet savcısının ardından mahkeme heyeti suçtan zarar görme ihtimali nedeniyle müştekiler Aykut Dağlar ve Ayşe Özlem Toros'un CMK maddeleri uyarınca davaya katılma talebinin kabulüne, müştekiler, müdahiller ve ihbarda bulunanlar için yazılan talimat cevaplarının beklenilmesine, sanık Recep Sönmez'in duruşmada mazeretli kabul edilerek gelecek celsede hazır bulundurulması için yazı yazılmasına, tüm hususların tamamlandıktan sonra Yargıtay bozma ilamına uyulup uyulmayacağı konusunda karar verilmesine ve duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesine karar verdi.
Duruşmayı izledikten sonra açıklamalarda bulunan Türk Ulaşım-Sen Sakarya Şube Başkanı Cihat Koray, davada TCDD'nin suçlu olduğunu ve kaza olmasaydı demir yollarının işletmesinin 3. şahıslara verileceği iddialarında bulundu. Koray, konuşmasında, "Yargıtay esastan bozmuş yeniden bozma kararının ardından dava yeniden görülüyor. Hızlandırılmış tren adı altında çalışmaya başlayan bu trenlerin temelde yanlışları hızlandırılmış tren adı altında bu süratle bu mevcut yolda tren çalıştırılmaktadır" dedi.
Aslında bütün sorumluluğun temelde TCDD işletmesinin olduğunu anlatan Koray, sözlerine şöyle devam etti: "Yani bu mevcut yolun bu hız da trenlerin çalışması mümkün olmadığı halde işte popülist bir uygulama ile iki treni sefere soktular. Aslında amaçları şuydu. 225 yolcu garantisi ile trenlere bakın biz sizi hazırladık. Buyurun gelin işletme hakkını 3. şahıslara devredelim. O trenler kaza yapmasaydı ki beklenen bir olaydı. Demir yolculuğun D'sini bilen hepsini değil bunlar bu trenlerin bu süratle mutlak ve mutlak bir kaza yapacağını çok iyi biliyordu. Bu uyarılmıştı hatta kazadan son bir hafta evvel bu trenlerin saati Ankara İstanbul arası 5 saate çıkarıldı 15 dakikalık bir esneme ile bu kaza meydana geldi. Bu kaza olmasaydı tren işletmesini 3. şahıslara vereceklerdi ama olmadı. Olan yaralılara ve ölenlere oldu. Yargıtay bir çok konudan gerekçeyle uzun ana hatlarını bilmemekle birlikte dosyayı bozmuş. Daha önceki davada makinistlerin biri 1 yıl diğeri 2 yıl ve çeşitli para cezaları almıştı. Makinist emir kulu. Makinist talimata göre gidiyor. Kendi kafasına göre kural tanımadan gitmesi mümkün değil."
Sanıklardan Fikret Karabulut konuşmak istemezken, avukatı Salih Ekizler bozma gerekçesini yerinde bulduklarını gerekçelerin yeniden tamamlanarak mahkemenin karar vereceğine inandıklarını söyledi.
Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 1 Şubat 2008'de birinci makinist Fikret Karabulut'a 2 yıl 6 ay hfma ilamı sonrasında beyanlarapis ile bin 100 lira para cezası, ikinci makinist Recep Sönmez'e 1 yıl 3 ay hapis ile bin 333 lira para cezası ve tren şefi Köksal Coşkun hakkında beraat kararı vermişti.
Yerel mahkemenin kararını inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesi, 23 Temmuz 2009'da mahkemenin kararını tebligat eksikleri nedeniyle bozmuş, yerel mahkeme tebligat eksiklerini gidererek sanıklar hakkında aynı kararı vermişti. Kararı ikinci kez inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesi, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu demir yolu üzerinde kazaya neden olmak suçundan yargılandığı davada beraat eden tren şefi Köksal Coşkun hakkındaki suçlamanın zaman aşımı nedeniyle düşürülmesini isteyerek, yerel mahkemenin verdiği kararı 12 farklı gerekçeyle ikinci kez bozdu.
Yargıtay Ceza Dairesi'nin gerekçeli kararında, ''Birbirleri hakkında belirlenecek kusur oranları nedeniyle aralarında menfaat çatışması oluşabilecek sanıkların aynı avukatlar tarafından temsil edilmeleri, avukatla temsil edilen katılanların isimlerinin karara yazılmaması, suçtan doğrudan zarar görmeyen TCDD Genel Müdürlüğünün sanıklar hakkında açılan kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeden davaya katılmasına karar verilmesi, davaya katılmaktan vazgeçen mağdur yakınları ve mağdurların kararda davaya katılan olarak gösterilmeleri, davaya katılmalarına karar verilen 10 kişinin kararda davaya katılan olarak gösterilmemeleri, kazada ölen Mustafa Öztürk'ün şikayetçi olarak gösterilmesi, sanıkların avukatının müvekkilleri lehine tüm hükümlerin uygulanmasını talep ettiği halde, taksitlendirmeye ilişkin hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda herhangi bir karar verilmemesi, kararda suçun işlendiği yerin yazılmamış olması, yargılama giderlerinin sanıklardan müştereken tahsiline karar verilmesi, sanık Recep Sönmez hakkında hüküm olunan cezaların tür ve süresine göre sanık hakkındaki hükmün geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması'' yer aldı.
Güncelleme Tarihi: 02 Aralık 2010, 22:20

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER