Türkiye bir süredir MHP'yi hedef alan kasetleri konuşuyor. Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan ise çarpıcı bir yorumla, son olayları değerlendirdi. Tantan "Milletin gerçek gündemini konuşan yok! Gerçek gündem çok net karşımızda duruyor: Yolsuzluk!" diye konuştu.
Gazete 5'e konuşan Tantan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Şimdi size soruyorum: Yolsuzluk kasetleri nerede? Buradan “kaset” savaşlarını doğru bulduğumuz anlaşılmasın ama bir gerçeğin altını çizmek istiyorum: Türkiye’nin gerçek gündemi, 1950’lerden bu yana kimliksiz ve kirlenmiş siyasettir ve damarlarına kadar işlemiş yolsuzluktur!
Özellikle son 4 yıldır mahkemelerle yeni bir dizayn yaşanırken, kasetlerle de siyasetin dizaynına tanık oluyoruz. Son dönemde siyaseti sarsan kaset dizaynını anlamak için 1980 öncesi ve sonrasında yaşanan gelişmeleri masaya yatırmakta fayda var."
Yıllardan beri uygulanan siyasi, ekonomik, sosyal ve güvenlik politikaların değerleri çökerttiği, gerek siyasette, gerek kamuda, gerek özel sektörde yozlaşmalar yaşandığını dile getiren Sadettin Tantan sözlerini şöyle sürdürdü:
Siyaset, kimlikli- karakterli insanların elinden alındı kimliksiz- karaktersiz yapıya teslim edildi. Son yıllarda, mahkemeler tarafından birtakım değişimler yaşansa da bu çalışmalar plansız olduğu için istenilen başarıya ulaşılamadı. Ve sonunda siyaset kasetler aracılığıyla düzenlenmeye başladı!
Madde madde sıralarsak siyasette yaşanılanları daha iyi anlarız:
· 1980 öncesinde komünizmle mücadeleyle başlayan, sağ-sol, din ayrışması temelinde süren, işçi hareketleriyle gelişen ve Türk sanayisine darbe vuran eylemler, kimlikli siyasetin çökmesine neden oldu.
· Bir çok siyasi yapıda ideolojik değil, şekilsel birliktelikler hakimdi.
· 1980 sonrası ve 90’larda, terör örgütü ve aynı zamanda organize suç örgütü olan PKK’yla birlikte etnik temelde ayrışma yaşayan siyaset, cemaatlerin de siyaseti kuşatmasıyla bir kez daha çöküş sürecine girdi.
· Alın teri sermayesi yani haklı kazanç da bu süreçte ortadan kaldırıldı, değerler bu bağlamda da çökertildi.
· Kirli ve kimliksiz yapı, hep yabancı servislerin kontrolünde hareket etti.
· Siyasette, bürokraside, özel sektörde yaşanan kirlenmelerle birlikte, Türk siyasetinin de eli kolu bağlandı, hareket etme olanağı kalmadı.
Ve bugün karşımıza çıkan kasetlerle birlikte çöküşün son noktası yaşanmaya başladı! Aslında sorulması gereken soru başka. Toplumun değerleri seks kasetleriyle bir kez daha çökertilirken, yolsuzluk kasetleri nerede? Siyaset, bürokrasi, kamu ve özel sektörde yaşanan kirliliklerin yansıması olan yolsuzluklarla ilgili neden bir çalışma yapılmamakta?"
Tantan iktidar ve muhalefete de "Halkın gerçek gündemine dönün" çağrısı yaptı.
Gazete5 / Cethun Bozkurt
Güncelleme Tarihi: 13 Mayıs 2011, 22:25
Gazete 5'e konuşan Tantan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Şimdi size soruyorum: Yolsuzluk kasetleri nerede? Buradan “kaset” savaşlarını doğru bulduğumuz anlaşılmasın ama bir gerçeğin altını çizmek istiyorum: Türkiye’nin gerçek gündemi, 1950’lerden bu yana kimliksiz ve kirlenmiş siyasettir ve damarlarına kadar işlemiş yolsuzluktur!
Özellikle son 4 yıldır mahkemelerle yeni bir dizayn yaşanırken, kasetlerle de siyasetin dizaynına tanık oluyoruz. Son dönemde siyaseti sarsan kaset dizaynını anlamak için 1980 öncesi ve sonrasında yaşanan gelişmeleri masaya yatırmakta fayda var."
Yıllardan beri uygulanan siyasi, ekonomik, sosyal ve güvenlik politikaların değerleri çökerttiği, gerek siyasette, gerek kamuda, gerek özel sektörde yozlaşmalar yaşandığını dile getiren Sadettin Tantan sözlerini şöyle sürdürdü:
Siyaset, kimlikli- karakterli insanların elinden alındı kimliksiz- karaktersiz yapıya teslim edildi. Son yıllarda, mahkemeler tarafından birtakım değişimler yaşansa da bu çalışmalar plansız olduğu için istenilen başarıya ulaşılamadı. Ve sonunda siyaset kasetler aracılığıyla düzenlenmeye başladı!
Madde madde sıralarsak siyasette yaşanılanları daha iyi anlarız:
· 1980 öncesinde komünizmle mücadeleyle başlayan, sağ-sol, din ayrışması temelinde süren, işçi hareketleriyle gelişen ve Türk sanayisine darbe vuran eylemler, kimlikli siyasetin çökmesine neden oldu.
· Bir çok siyasi yapıda ideolojik değil, şekilsel birliktelikler hakimdi.
· 1980 sonrası ve 90’larda, terör örgütü ve aynı zamanda organize suç örgütü olan PKK’yla birlikte etnik temelde ayrışma yaşayan siyaset, cemaatlerin de siyaseti kuşatmasıyla bir kez daha çöküş sürecine girdi.
· Alın teri sermayesi yani haklı kazanç da bu süreçte ortadan kaldırıldı, değerler bu bağlamda da çökertildi.
· Kirli ve kimliksiz yapı, hep yabancı servislerin kontrolünde hareket etti.
· Siyasette, bürokraside, özel sektörde yaşanan kirlenmelerle birlikte, Türk siyasetinin de eli kolu bağlandı, hareket etme olanağı kalmadı.
Ve bugün karşımıza çıkan kasetlerle birlikte çöküşün son noktası yaşanmaya başladı! Aslında sorulması gereken soru başka. Toplumun değerleri seks kasetleriyle bir kez daha çökertilirken, yolsuzluk kasetleri nerede? Siyaset, bürokrasi, kamu ve özel sektörde yaşanan kirliliklerin yansıması olan yolsuzluklarla ilgili neden bir çalışma yapılmamakta?"
Tantan iktidar ve muhalefete de "Halkın gerçek gündemine dönün" çağrısı yaptı.
Gazete5 / Cethun Bozkurt