Anadolu Ajansı 6 Nisan 1920’de, İstaiklal Harbi’nin sürdüğü yıllarda Atatürk’ün kararıyla kuruldu. Ajansın kuruluş sebebi Milli Mücadele’yi ilgilendiren haberleri hem halka hem dünyaya duyurmaktı. O yıllarda ajans oldukça küçük bir örgütlenmeye dayanıyordu. Ne ülke dışında ne de ülke içinde yeteri kadar muhabiri vardı. İlk iş olarak İstanbul, Zonguldak, İnebolu, Antalya, Kars ve İzmit’te haber alma şubeleri kuruldu. Ajans, bir yandan askeri telsiz istasyonlarının dinleme servisleriyle, yabancı ülke yayınlarını izleyerek Ankara’ya iletiyordu. Öte yandan Milli Mücadele’nin çabalarını halka ve yabancı temsilcilere duyuruyordu. Ankara’da hazırlanan Anadolu Ajansı bültenleri yarış halinde İstanbul’a getiriliyor, İstanbul basınına haber kaynağı olarak sunuluyordu. Ajansın haberleri, ertesi gün gazete manşetlerini süslüyordu. Milli Mücadele dönemindeki başarısı sayesinde ajans, Cumhuriyet’in ilk yıllarında yasal bir statüye kavuştu. Resmi haber kaynağı olarak basın tarihinde yerini aldı.
Elbette iktarlar Anadolu Ajansı’nı hep etkileri altına almak istediler. Ama hiçbir zaman bugünkü gibi başarılı olamadılar. 2 Ağustos 2011 günü Ajansın Genel Müdürü Hilmi Bengi, 8 yıldır sürdürdüğü görevinden istifa etti. Ardından Genel Müdürlü’ğe Kemal Öztürk atandı. Öztürk, 1990-95arasında İslami yayınlarda yazarlık yaptı. 1995’te Yeni Şafak’ta, 1996’da Kanal 7’de çalışmaya başladı. 2003’te Bülent Arınç’ın iletişim danışmanı oldu. 2005’te TBMM Başkanı Başdanışmanlığı’na getirildi. Ardından Başbakan Erdoğan’ın basın danışmanı olarak göreve başladı. 2011 yılına kadar bu görevini sürdürdü. 2 Ağustos’tan beri ise Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü görevini sürdürüyor.
Öztürk, göreve geldikten sonra ilk iş olarak gazetecilere bir e-posta gönderdi. Nezaket sınırlarını zorladığı için eleştirilen mesajda gazetecilere Anadolu Ajansı’nın haberlerini nasıl kullanacağı anlatıyordu. Öztürk görevine çabuk ısınmıştı.
Ancak Öztürk göreve geldikten sadece 10 gün sonra Anadolu Ajansı, tarihinin en büyük skandalına sahne oldu. Ajans, TRT ile bereber PKK lideri Murat Karayılan’ın İran tarafından yakalandığını duyurdu. Resmi bir kaynak olarak güvenilir buldukları Anadolu Ajansı’na dayanarak tüm basın bu haberi geçti. Haberin yalan olduğu ortaya çıktı.
Bakın AKP Genel Başakan Yardımcısı Hüseyin Çelik bu skandal hakkında neler söyledi: “Devletin kanalı TRT ve devletin haber ajansı Anadolu Ajansı resmen çuvallamıştır, bir habercilik skandalına imza atmıştır. Gerekçeleri ne olursa olsun, bu kadar acemi davranmaya kimsenin hakkı yok. Bütün özel televizyonlar, bütün haber kanalları yayınlarını kestiler, saatlerce Murat Karayılan ile ilgili haberler yaptılar. Maalesef Karayılan’ı birazda efsaneleştiren bir sürecin yaşanmasına sebebiyet verdiler. Bir nevi PKK propagandası oldu. Bunu insanlar isteyerek mi yaptı? Elbette yapmadılar. Bunun amacı PKK propagandası yapmak değildi. Ama bunun olmasına TRT ve Anadolu Ajansı sebep olmuştur.”
91 yıl önce Milli Mücadele’yi halka duyuran manşetleri attıran Anadolu Ajansı, bugün bizzat hükümet tarafından PKK propagandasına dönük haberlere kaynaklı etmekle suçlanıyor. Türk Ordusu maalesef bu sebeple PKK ile mücadelesini, Yunanistan ile sorunlarını, Ermeni meselesindeki tezlerini dünyaya anlatmak için andıç hazırlayıp, internet sitesi kurdu diyerek birilerinin canını sıkmayalım. Anadolu Ajansı üzerine düşen görevi yapsa andıçlara gerek var mıydı diye sormayalım.
Ama Anadolu Ajansı’nın bu noktaya gelmesinde suçlu Kemal Öztürk mü yoksa Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e hakaretten hapis cezası almış, Kanal 7’de hazırladığı İlk Meclis belgeseli laiklik karşıtı olduğu için yayından kaldırılmış Kemal Öztürk’ü Anadolu Ajansı’nın başına getirende mi diye soralım.
Odatv.com
15 Mart 20011 tarihli AA nin bir başka haberi de Türkmenleri kızdırdı.
(HABER)
Irak Türkmenleri Anadolu ajansını taraflı haberi nedeniyle protesto etti...
KINAMA
Bizler, Irak Türklerini Türkiyede temsil eden dernekler olarak, Türkiye Cumhuriyeti devletinin resmi haber ajansı olan Anadolu Ajansının 15 Mart 2011 tarihinde Türkmenleri derinden yaralayan ve esasen yanlış olan haberini şiddetle kınıyoruz.
Hiç bir gerçeğe dayanmadan Kerkükte Türkmen nüfusunun %12 olarak belirtilmesi Kerkükte Türk tezinin, hemde Türk devletinin resmi haber ajansının diliyle, zayıflatılmasına ve hatta çürütülmesine yöneliktir.
Aynı haberdeki ikinci yanlışlık ise geçmişinde Türk düşmanlığıyla tanınan ve şimdi Kerkük valisi olacak aşırı Kürtçü Necmeddin Kerimin bir Türkmen olarak tanıtımı, maalesef bir gafletin eseridir.
Sorumsuzca hazırlanan ve yayılan bu haberi şiddetle kınıyor ve Anadolu Ajansı yönetiminin konuyu ciddiyetle izlemesini ve gereken tedbirlerin bir an önce alınmasını bekliyoruz.
TEPKİ GÖSTEREN DERNEKLER
Türkmen Aydınları Kardeşlik Derneği Başkanı Fuat Tigin- Ankara
Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Başkanı- Dr. Nefi Demirci- İstanbul
Irak Türkmen Birliği ve Dayanışma Derneği Başkanı Dr. Kürşat Çavuşoğlu- Antalya
Irak Türkmenleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Nazım Rıfat- İstanbul
Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı – Mehmet Tütüncü – İstanbul
Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Ankara Şubesi Başkanı- Mahmut Kasap
Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İzmir Şubesi Başkanı- Timur Taş
Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Konya Şubesi Başkanı- Dr. İlham Bayatlı
Güncelleme Tarihi: 21 Ağustos 2011, 10:35
Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Başkanı- Dr. Nefi Demirci- İstanbul
Irak Türkmen Birliği ve Dayanışma Derneği Başkanı Dr. Kürşat Çavuşoğlu- Antalya
Irak Türkmenleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Nazım Rıfat- İstanbul
Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı – Mehmet Tütüncü – İstanbul
Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Ankara Şubesi Başkanı- Mahmut Kasap
Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İzmir Şubesi Başkanı- Timur Taş
Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Konya Şubesi Başkanı- Dr. İlham Bayatlı