Hükümetin dış politikada büyük yanlışlar içerisinde olduğunu ifade eden Yurt Partisi Genel Başkanı Saadettin Tantan, PKK’yı büyüten AKP iktidarının BM’ye bölgede yaşanan sorunla ilgili olarak çağrıda bulunmasının kendisini aldatmaktan başka bir anlam ifade etmediğini belirtti. Tantan, “BM’ye seslenerek kendi kendimizi aldatıyoruz. Bu aczin ifadesi. İktidar hem kendini hem halkı aldatıyor” dedi. Tantan, bölgesel güç haline haline gelen PKK’lı belediye başkanlarının yakında özerklik ilan edebileceklerini kaydetti.
Sadettin Tantan, Suriye’nin Kuzeyi’nde yaşanan gelişmelerin, Türkiye’nin güvenliğini riske soktuğunu söyledi. Türkiye’yi yöneten üç kişinin ülke yerine kendi menfaatlerini düşündüklerini kaydeden Tantan, “Üçlü paralel devlet algısı var. Üç kişi Türkiye’yi yönetiyor. Bu siyasetçilerin ülke menfaatlerini ve halkın menfaatlerini göz ardı etmesinden kaynaklanıyor. Siyasi kadrolar bu sorunu çözebilecek kapasitede değil. Halk el koymazsa iktidar bunu çözemez. Türkiye çok büyük risklerle önümüzdeki günlerde karşı karşıya kalacaktır” diye konuştu.
Bölgesel güç
Tantan, PKK’nın Oslo süreciyle birlikte uluslararası güç olarak Kürt halkının temsilcisi konumuna getirildiğini vurguladı. Pazarlık süreciyle birlikte terör örgütünün bölgesel güce dönüştüğünü ifade eden Tantan sözlerini şöyle sürdürdü: “PKK Oslo sürecini uluslararası alana taşındığı için Kürt halkının temsilcisi oldu. PKK Türkiye’yi istikrarsızlaştıran bir organize suç örgütü olmasına rağmen bölgesel güce dönüştü. Bölgesel güç olarak Suriye’de kendini gösterdi”
Siyasi işgal
PKK’nın sözde barış süreciyle birlikte özgürleştiğini ve büyük bir mali güce ulaştığını belirten Tantan, kısa süre sonra bölge belediye başkanlarının özerklik ilan edebileceklerine dikkat çekti. Tantan, “PKK, yerel seçim döneminde de Doğu ve Güneydoğu’daki belediye başkanlarını alarak özerklik ve bağımsızlığını ilan edecektir. PKK, tarihin en büyük bölgesel güç dönemini yaşamaktadır. Bu kadrolar Batı servisleri tarafından teslim alındığı için Türkiye bugün siyasi işgal altındadır” dedi. Tantan, AKP iktidarının 2003 yılından bu yana, alan ve siyasi hakimiyeti bölgede KCK’ya devrettiğini anımsattı. Tantan, şöyle konuştu: “Kuzey Suriye’de iç içe yaşayan halklar tehdit altında hissettiği için kendini güvenli alana attı. Boşaltılan alanlar da PYD’ye teslim edildi.”
Tantan, “Bölgede gelişen çatışmalar Türkiye’de gelecekte sivil savaşın yoğun bir şekilde yaşanacağını göstermektedir. PKK yöneticilerinin tehdidi de bunu göstermektedir.”
Türkiye enerji havzasından dışlandı
Suriye’nin de içinde bulunduğu enerji koridorunun büyük önem taşıdığını vurgulayan Tantan, Rusya, Çin ve İran açısından bölgenin önemine dikkat çekti. Türkiye’nin enerji havzasından da dışlandığını belirten Tantan, “Enerji savaşlarında Suriye koridoru önemli. Bunu ele geçirmek için, PKK Türkiye’nin de desteğiyle kullanılmaktadır. Çünkü bu koridor İran, Rusya ve Çin için önemlidir. Türkiye bilerek bu oyunun içerisinde yer almış ve sürekli kaybetmektedir.” dedi. Tantan şöyle devam etti: Suriye ve Lübnan’daki Hizbullah’ın yaşaması enerji savaşları açısından önemlidir. Bu koridoru ele geçirmek isteyen Batı PKK’yı kullanarak İran, Rusya ve Çin’in etkisini sıfırlamak istemektedir. Hürmüz Boğazı, Doğu Akdeniz, Babül Mendep Boğazı, Karadeniz Havzası, enerji savaşları açısından önemli hakimiyet alanıdır. Karadeniz havzasında da Türkiye dışlanmaktadır. Zaten Irak’tan da dışlandı Basra Körfezi ve Hürmüz Boğazı’nda da etkinliği sıfırlanmıştır.
www.yg.yenicaggazetesi.com.tr Güncelleme Tarihi: 20 Temmuz 2013, 22:12