Gökhan Taşdeviren telekonferans yöntemi ile katıldığı Pamukovahaber Canlı Yayınında Savunma Sanayinin dünü, bugünü, Otomotiv Sanayinin geçmişi ve bugünü üzerinde üretim ve dünya sıralamasındaki yerini rakamlarla anlattı.
Türkiye'nin bugünkü ekonomisi ve Uluslar arası Para fonunun değerlendirmesi sonunda 21. sıraya düşmesini de ayrıntıları ve sebepleri ile anlattı.
Gökhan Taşdeviren Yeni yayınladığı kitabı Yalın Düşence ve Sen kitabını da okuyuculara tanıttı.
GÖKHAN TAŞDEVİREN
-Otomotiv Sanayinde iyiyiz. Ancak Savunma Sanayi henüz bebeklik döneminde..
Türkiye de Otomotiv Sanayi geçmişimiz çok uzun bir sürece dayanıyor. Türkiye’de 2019 yılında 478 bin araç üretildi. 2020 yılında 773 bin araç üretildi. Bir ülkede bir yılda en az 500 bin araç bir yılda neden bu kadar artar, işte bizim bu Pamukova da çiftçilikle uğraşan arkadaşlarımızın bildiği gibi bir senede ürün var, bir sene yok yılı gibi, oluyor eğer bazı rakamlarla örneğin ÖTV ile oynarsanız bazen az satılır, bazen çok satılır.
Biz bir yılda 500 bin araç üretirken Çin 25 milyon araç üretiyor. Diyeceksiniz ki: Çin Nüfusu çok onun için çok üretiyor. ABD de 17 ile 15 milyon üretiyor. Japonya o kendine üretmiyor. Japonya 5 milyon araç üretiyor. Bir daha hatırlayalım. Türkiye 500 bin araç üretiyor. Çin 25 milyon araç üretiyor. Amerika Birleşik Devletleri 2019 da 17 milyon, Almanya 3 milyon 900 bin araç üretiyor. Bu bir alt yapı meselesi.
OTOMOTİV GEÇMİŞİMİZ VE BU GÜNÜMÜZ
Türkiye’ye baktığımız zaman Türk Traktör 1966 yılında kuruldu. Anadolu İsuzu 1966 da kuruldu. Karsan 1966 kuruldu. Burada benim de başında uzun yıllar görev yaptığım Koç Holding'in, Otoyol Sanayi şirketi vardı, 1966 da kuruldu. 1969 da faaliyet tam anlamıyla geçti. Man 1966 da kuruldu. Mercedes 1968 yılında kuruldu. Şimdi böyle baktığınız zaman bugün Otomotiv Türkiye Otomotiv Sanayinde Toplam Kalite Belgesiyle yönetim anlayışıyla dünya standartlarını yakalamış durumda.
Buradan hareket ettiğimizde, bir de Türkiye'nin bir ithalatı da var. Yerli Otomotiv diye bir meselemiz de var. Şimdi Savunma sanayimizde var. Ondan bahsedersek Savunma sanayi bir bebek durumunda. Otomotiv Endüstrisinde geldiğimiz boyut Avrupa, Amerika ve Çin gibi ülkelerle kıyasladığımızda yirmi de 1 i gibi rakamlarla üretim yapabilecek alt yapımız oluşmuş, iyi bir Yan Sanayi gelişmiş, kaliteli firmalarımız var. Amma-velakin Savunma Sanayiye baktığımız da böyle bir durum söz konusu değil.
Savunma Sanayinde Türkiye Dünya’da 16. 17. 18. Sıralarda üretim yapan bir konumu var. Bu da zaten Türkiye’yi dünyanın yıllara göre 17. Büyük Ekonomisi 18. Büyük Ekonomisi. Maalesef son 2018, 2019, 2021 de 20 den nihayet 21inci sıraya düşmesi söz konusu, o da bizi G-20 den acaba düşer miyiz diye endişe ettiriyor.
Savunma Sanayinde bizim gösterebildiğimiz bir şey var. Nedir o? Azerbaycan ile Ermenistan Savaşında Türkiye’nin SİHAları konusu. Bu Sihaların kullanılması Türkiye de her vatandaşı ve hepimizi mutlu ediyor. Bu Teknolojiyi geliştirmiş olmak bizleri gururlandırdı. Ama bizleri gururlandırma meselesini bir kenara bırakalım. Çünkü: Dünyanın en iyi Sihalarını sıraladığımız zaman, hani bir Prodetor Avenger ve Amerika Birleşik Devletleri veya Heron'un bir hızlı modeli var yine 45, 50 bin feetlere ulaşıyor. Bizim de buna benzerlerimiz var, amma velakin, bana bu soru sorulduğunda şu küçük anekdot lazım: Almanya 2. Dünya Savaşında her Alman Tankı 4 Amerikan tankını vurdu yok etti. Yine İngiliz Hava Kuvetlerine baktığımızda Alman Hava Kuvvetlerinin yine her birinin Pilotu ve Savaş Uçağı karşı taraftan bundan daha çok Savaş Uçağını düşürdü. Peki o zaman Savaşı neden Almanlar kaybetti?
Çünkü üretim alt yapısı Amerika'dan kaynaklı olarak vurulan her bir Alman Tankına karşı 4 Amerikan, İngiliz tankı uçağı vurulsa bile yerine Almanya’nın ürettiğinden ve kendi yok edilen tank ve Hava Kuvvetleri, kayıplarından çok daha fazlası üretildi.
Demek ki bizim şunu anlamamız lazım. Biz ne kadar üretebiliriz? Bizim Potansiyel rakiplerimiz ne kadar üretebilir. Türkiye'nin üretim gücünün Savunma Sanayiinde Otomotivin geldiği noktaya, boyuta gelmediğini biliyoruz. Buna paralel otomotivle Türkiye’nin dünyadaki 17. 16. Sıralarda Otomotiv Endüstrisinin üretimine baktığımızda ortada düşünülmesi gereken bir nokta var.
BİZİM DAHA YOLUMUZ ÇOK.
Bu konuda çok daha fazla insanlı insansız kara araçları, hava savunma sistemleri kuruluyor. Bir takım güdümlü roketler, sistemler yapılıyor. Unutmayalım ki üretim alanımız hala Allah korusun Dünya da kitlesel Savaş Olduğunda Türkiye ye karşı bir takım birleşmeler söz konusu, vurulan teçhizatına yetiştirecek Alt Yapıyı Kurmuş değiliz.
İyi gelişmeler var. Asla böbürlenmemeliyiz. Asla gururlanıp işte dünyanın en iyisi biziz, en büyük biziz diyorsun. Bunlara kapılmamak lazım.
Karabağ’daki hadise de işte Türkiye bir sınav verdi Sihaları ile Bayraktar burada da sınav verdi ve şu anda dünya da hakikaten ancak daha çok çalışmamız gerekiyor. diye konuştu.
Türkiye de Mülteci sorunlarından, yapılan yatırımlarda plansız ve programsız yapılan yatırımların olumsuz etkileri kadar birçok konudaki sorulara yanıtlar veren Gökhan Taşdeviren Mehmet Yavuz’un Pamukova'daki Sakarya Nehri üzerine kurulan Hidroelektrik Santrallerinin ovaya yarar mı zarar mı verdikleri konularına çok ilginç yanıtlar verdi. Yine Pamukova Eskiyayla Havzasında 220 milyon (eski para ile 220 Trilyon) harcanarak yapılan ve Sakarya Büyükşehir Belediyesini en borçlu belediye yapan Akçay Barajının yapımı ve plansızlığı yüzünden zararlı bir yatırım oluşunu nasıl değerlendi.
Yine Gökhan Taşdeviren in yazdığı kitabı “Yalın Düşünce ve Sen” kitabı neler anlatıyor kitap nerelerde bulunabilir sorusuna Taşdeviren Sakarya'daki Orhun Yayınevi adresini gösterdi.
GÖKHAN TAŞDEVİREN’İN PAMUKOVAHABER CANLI YAYINDA KONUŞTUKLARININ TAMAMINI İZLEMEK İÇİN ALTAKİ LİNKE TIKLAYIN LÜTFEN.
Güncelleme Tarihi: 17 Ekim 2021, 21:16