KULLANIM SÜRELERİ DOLAN LİDERLER
Ortadoğu da taşlar yerinden oynadı. Yıllardır batı destekli ülkeleri denetim altında tutan, kişisel hırsları çıkarları ile kendileri yakınları yandaşları zenginlik içinde yüzen ama halkı uyutan liderler sallanıyor. Batının yıllardır kullandığı liderlerin kullanım süreleri dolunca alternatifleri hızla ön plana çıkarılıyor. Gaz alma süreci geçmiş dönemde de yapılıyordu.
Ancak; bu kez durum farklı. İnternet çağının getirdiği çok yönlü haberleşme ağı, artık halk yığınlarını kontrol edemez noktasına getirdi. Kullanılan liderlerin yerine hazırlananlarında foyaları kısa sürede anlaşılıyor.
ABD, yozlaşarak gözden düşen Kuzey Afrika ve Ortadoğu’nun eskimiş liderlerinin üzerini çizdi. İktidarlar devrilirken, ABD’nin teşvikiyle ayaklananlar, devrim yaptığını sanıyor
Kuzey Afrika ve Ortadoğu’yu kasıp kavuran isyan ateşi, yıllardır iktidar koltuğunda oturan liderleri götürüyor. Ne oldu da Washington hepsinin üzerini çizdi, devrilmelerine izin verdi.
Yozlaşan bu liderler, halklarının yoksullaşmasına, işsiz kalmasına göz yumdu. Böylece, bu büyük coğrafya, giderek ABD ve Batı için pazar olmaktan çıktı.
Çin’in dünya ekonomisinde güçlenmesi ve bu coğrafyada etkili olmasına ABD ve Batı daha fazla duyarsız kalamazdı. Sonuçta düğmeye basıldı.
Batı; kendisine bağlı rejimler görmek ister. Direnişler, gerçek bir devrime dönüşebilir. Böyle bir gelişme bölgedeki stratejik durumu da değiştirecektir. Bu nedenle bugün meydana gelen olaylar devrim değil, sadece kozmetik bir değişimdir.
Tunus ve Zeynelabidin bin Ali: Polonya’daki büyükelçilik görevinden sonra, 1987’de Cumhurbaşkanı Habib Burgiba tarafından başbakanlığa atandı. Aynı yıl onun yerine geçti. Tunus’un Batı yanlısı dış politikasında değişiklik olmadı. Bin Ali’nin, CIA tarafından Polonya büyükelçisi olarak Varşova’ya gönderildiği ve rejimi deviren Dayanışma Sendikası’na CIA paralarını transferde kullanıldığı biliniyor.
Mısır ve Hüsnü Mübarek: Savunma Bakanı Yardımcılığı ile askerlik kariyerinin zirvesine ulaşan Hüsnü Mübarek, 1975’te Devlet Başkanı Enver Sedat’ın yardımcılığına atandı. 1981’de Sedat öldürülünce, seçimi kazandı ve koltuğa oturdu. Mübarek’in Mısır’ı, 30 yıl süreyle ABD’nin Orta Doğu’da stratejik bir müttefiki, İran ile diplomatik ilişkisi olmayan tek Arap ülkesi oldu. Sürekli ABD’nin adamı olan Mübarek, eskiyince gözden düştü.
Libya ve Kaddafi: Bedevi çobanının oğlu olan Muammer Kaddafi 1969 yılında ülkenin ilk bağımsız lideri olan Kral 1.İdris’e kansız askeri darbe yaptı. Dünyada en çok petrol ihraç eden 12. ülke olan Libya’nın yeni lideri, hep ABD karşıtı gösterildi. Aslında onu yöneten ve yönlendiren hep CIA oldu. CIA’nın Libya ordusuna silah ve askeri eğitim verdiği ortaya çıktı.
Adına demokrasi de deseniz, kutlu da deseniz, devrim de deseniz eğer zulmediyorsanız ayakta duramazsınız. Bu temel olgu seçimle gelseniz de değişmiyor. Yıkılan Orta Doğu diktatörleri de sandıkla gelmişlerdi. Daha düne kadar karizmatik görünen liderler bir bir yere seriliyor.
Kuşkusuz başlayan bu sürecin dış dinamik boyutları yani emperyalizmin İslam coğrafyasını yeniden şekillendirmek istemesinin payı vardır ancak isyan eden sonuçta ülke halklarıdır
Coğrafyamızda başlayan durumun adı yeni Yalta sürecidir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Yalta’da Avrupa, Orta Doğu ve Avrasya ABD-Rusya ve İngiltere tarafından yeniden dizayn edilmişti. Bugün olan aynısıdır ama bu sefer ABD tek başınadır yani taksim yerine çıkara göre dizayn söz konusudur. Paxamericana enerji coğrafyası ile İsrail’in güvenliği için yeni bir harita hazırlıyor. Mağrip’teki dalga sadece Arap dünyasına değil, İran’a ve Türkiye’ye de, metot farklılıkları ile olsa da yansıyacaktır. Türkiye’dekiler de şekli rol -model olarak ihraç edildikten sonra günü geldiğinde onun da defteri dürülecektir. Saddam’ı, Şah Rıza’yı, Mübarek’i, Bin Ali’yi çöpe atan ABD, Türkiye liderlerine vefa gösterir mi?
Günün Sözü: Başkasının desteği ile iktidar sahibi olanların sonu da kötü olur.
Prof. Dr. Nurullah Aydın
Güncelleme Tarihi: 15 Mart 2011, 01:38