Özbekistan Cumhurbaşkanı Shavkat Miromonovich Mirziyoyev’in önderliğinde Buhara Valiliği, Özbekistan Yatırım ve Dış Ticaret Bakanlığı ve Iskan Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek olan dev proje; konut, ticari alanlar, oteller, bilim merkezi, müze, kütüphane, konferans merkezi ve İslam merkezi gibi kültür yapıları ile kamusal ve yeşil alanları kapsayacak.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Shavkat Miromonovich Mirziyoyev’in önderliğinde Buhara Valiliği, Özbekistan Yatırım ve Dış Ticaret Bakanlığı ve İskan Bakanlığı tarafından Özbekistan’ın en büyük projelerinden biri olarak yarım milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirilen Buhara City projesinin kentsel planlama, mimari ve iç mimari tasarımları ile proje yönetimi Studio Vertebra’ya emanet edildi.
Mimari, iç mimari ve restorasyon alanlarında ulusal ve uluslararası ölçekte “çok disiplinli” çalışmalar yürüten, Baş Mimar Gencer Yalçın, Y. Mimar Dilşad Öktem Aslaner, Y. Mimar Bahar Yücel ve İç Mimar Efe Kağan Hızar’ın ortaklığındaki İstanbul merkezli tasarım ofisi Studio Vertebra, Buhara City projesinin konut, ticari alanlar, bilim merkezi, müze, kütüphane ve konferans merkezi gibi kültür yapıları ile kamusal ve yeşil alanları kapsayacak olan 375 bin m2’lik inşaat alanına sahip ilk fazının çalışmalarına başladı.
Türkiye’den ve Dünyadan Yatırımcılara Fırsatlar Sunacak!
Buhara kent merkezinin yaklaşık 3 km güneydoğusundaki kısmen işlev dışı kalmış sanayi bölgesinde hayata geçirilen, hem bulunduğu bölgenin gelişimine, hem de Özbekistan’ın yatırımlarla dışa açılmasına katkıda bulunacak olan projede Studio Vertebra’nın yönetiminde, Türkiye’den ve dünyanın farklı ülkelerinden yatırımcılar görev alacak. Proje bu yönüyle ülkemizde ekonomik kriz nedeniyle yavaşlayan ve dış piyasalara açılmaya çalışan Türkiye inşaat endüstrisi için de önemli bir fırsat niteliği taşıyor.
Tarihi Buhara bölgesi ile havalimanı arasında kalan alanda yer alan sanayi bölgesinin geliştirilmesi ve dönüştürülmesi amacıyla planlanan Buhara City, farklı zamanlarda hayata geçirilecek olan iki fazdan oluşuyor. Projenin ilk kısmın tamamlanmasından sonra, bir İslam merkezi ve bu merkeze bağlı kamusal alanlardan oluşan 75 bin m2’lik inşaat alanına sahip ikinci kısım da Studio Vertebra tasarımı ile hayata geçirilecek.
Büyük, Küçük ve Orta Ölçekli Yatırımcılara Uygun Planlama...
Tarihi Buhara kentiyle 4 ana noktadan ilişki kurarak kentin halihazırdaki yoğunluğunu bu bölgeye yönlendirmeyi hedefleyen Studio Vertebra, Buhara City proje alanının ortasına bilim merkezi, müze, kütüphane ve konferans merkezi gibi sosyo-kültürel alanlar ile yeşil dokudan oluşan 65 bin m2’lik yeni bir kent merkezi inşa edecek. Merkezin çevresinde konumlanacak olan ticari ve konut adalarının daha küçük parsellere bölünmesiyle projenin sadece büyük değil, küçük ve orta ölçekli yatırımcılar için de yatırıma uygun hale getirilmesi planlanıyor. Konut yapıları arasında avlular ve yeşil alanlarla oluşturulan boşluklar etrafında konumlandırılan farklı yüksekliklerdeki konut blokları hem güneşin ve rüzgarın iç mekanlara alınabilmesini, hem de otopark gibi servis alanlarının karşılanmasını sağıyor.
Konut yapılarının arasında eşit mesafede kreş ve çocuk bakım merkezlerinin de planlandığı projede zemin seviyesindeki alışveriş alanlarının üzerine 1-2 katlı ofislerin yerleştirileceği ticari yapılardan oluşan ve iki ayrı ucunda iki otel projesinin yer alacağı bir de ticaret sokağı bulunuyor.
İklimsel Koşullara Uygun, Yerel Kültürle Biçimlenen Çağdaş Kent Dokusu...
İklim koşulları hayli sıcak olan bölgede yapılar arasında kullanılacak su öğesiyle yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen Studio Vertebra, mevcutta bulunan su kanalını ıslah ederek suyu kentin içine almayı ve Buhara’nın tarihi kimliğinde önemli yeri bulunan, bölgeye özgü havuz-bina ilişkilerini modernize ederek, küçük ve büyük havuzlarla yapıların arasına ve kamusal alanlara taşımayı planlıyor. Kent merkezinin araç trafiğinden arındırılarak tamamen yayalaştırıldığı projede turistler, yaşlı ve engelli bireyler için nostaljik bir tramvay sistemi de kurulacak.
Buhara’nın tarihi dokusundaki şehir siluetini ve kat yüksekliklerini koruyan bir planlama anlayışının kullanılacağı proje, bölgenin sembolik tarihi yapılarından referans alan renk, doku, malzeme ve formlarla biçimlenecek. Ayrıca proje alanı içerisinde bulunan beton fabrikaları ve demir yollarının, inşaat aşamasında ve nakliyatta kullanılmasıyla proje maliyetlerinin de düşürülmesi planlanıyor.
Haber: Burcu Ulutaş / pRchitect İletişim ve Danışmanlık