banner400

Kusursuz fırtına yaklaşıyor

Kapitalistler tarafından kriz kahini yakıştırması yapılan Nouriel Roubini, ekonomilerdeki son yavaşlamanın yeni bir krizin zamanlamasını öne çektiğini söyledi.

Kusursuz fırtına yaklaşıyor
ABD'nin borç tavanını genişletmek konusunda yaşadığı sıkıntıları şimdilik ötelemesi ve Avro Bölgesinin borç krizine karşı geliştirmeye çalıştığı önlemler piyasalardaki toz duman bir süreliğine ortadan kaldırırken, dünyaca ünlü kapitalistler karamsarlıklarını koruyor.
 
Kapitalistler tarafından kriz kahini yakıştırması yapılan Nouriel Roubini, ekonomilerdeki son yavaşlamanın yeni bir krizin zamanlamasını öne çektiğini söyledi.

RESESYON İHTİMALİ YÜZDE 60
New York Üniversitesi ekonomisi profesörü  Prof. Nouriel Roubini kriz beklentisini öne çekti. Birkaç ay öncesine kadar “kusursuz fırtınanın 2013’te olacağını” düşündüğünü belirten Roubini, ancak ABD ve Avro Bölgesi’ndeki zayıflıkların bunu daha erkene çektiğini söyledi. Roubini, ikinci dibin daha önce olmasını beklediğini ifade etti. İkinci dibin 2013'te ya da daha öncesinde olabileceğini savunan Roubini, bunun ekonomik krizi çözmek için kullanılacak araçlara bağlı olarak değişeceği tahmininde bulundu. Nouriel Roubini, gelişmiş ülkelerin resesyona girme ihtimalini yüzde 60 olarak tanımlarken, ekonomiler için acil durum desteği seçeneklerinin tükendiğini iddia etti.
Ekonomik büyümenin şimdi sağlanmasının gerektiğine dikkat çeken Roubini, kısa vadede devasa desteklere ihtiyaç olduğunu, aksi halde bir başka büyük buhran yaşanacağını ileri sürdü. Roubini, "durum daha kötüye gidiyor ,bir kaç yıl öncesi ile şimdinin farkı politika silahlarımız tükeniyor" uyarısında bulundu.

BU KRİZ LEHMAN'DAN DA KÖTÜ
Milyarder yatırımcı George Soros, Avrupa'nın içinde bulunduğu kamu borcu krizinin Lehman'ın yol açtığı global finansal krizden daha kötüsünü ateşleme potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Avrupa'da Lehman benzeri bir bankacılık krizinin üstesinden gelecek Avrupa geneline hakim bir otoritenin yokluğuna işaret eden Soros, Bu nedenle, Avrupa'nın en büyük bankalarından birinin iflası halinde ortaya çıkacak kriz, Lehman'ın yol açtığından çok daha kötü olacak. Avrupa'nın böyle bir otoriteyi oluşturacak politik arzuyu göstermesi için bir krize ihtiyaç var diye konuştu.

TÜRKİYE'DE RESESYON İHTİMALİ ARTTI
Öte yandan, tüm dünyanın korkulu rüyası olan resesyon ihtimali hakkında yatırım bankası Goldman Sachs tarafından önemli bir açıklama geldi. Goldman Sachs, önceki yayınladığı raporda Orta Doğu Avrupa OrtaDoğu Afrika (CEEMEA) bölgesinde resesyon olasılığının ağustos ayında daha da arttığını bildirdi. Goldman Sachs raporunda, tüm öncü göstergelerin bölge genelinde ekonomik ivmede yavaşlamaya işaret ettiği, özellikle  Türkiye, Güney Afrika'da bu yavaşlamanın görüldüğünü vurguladı. Goldman Sachs'ın araştırmasına göre resesyon riski sğustos ayında Türkiye için 0.54, Güney Afrika için 0.72 oldu. Resesyon riski, Temmuz 2011'de Türkiye için 0.38, Güney Afrika için 0.71 seviyesindeydi. 2011 Mart ayında ise bu risk Türkiye için 0.0, Güney Afrika için ise  sadece 0.06 düzeyindeydi. CEEMEA bölgesinde Türkiye ve Güney Afrika'dan sonra resesyon  riskinin en yüksek görüldüğü ülke 0.41 ile Rusya ve 0.37 ile Çek Cumhuriyeti oldu.

Türkiye 'bize bir şey olmaz' modunda
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ise Goldman Sachs'ın raporuna pek de aldırış etmiş gözükmüyor.  Ergün, Ekonomi Gazetecileri Derneği üyeleri ile gerçekleştirdiği toplantıda şu açıklamalarda bulundu:
“Türkiye'nin bir resesyona girmesi bugün itibariyle söz konusu değil. Türkiye, hesabını kitabını dünyadaki bu gelişmeleri de dikkate alarak yapıyor. Merkez Bankası proaktif bir tavırla attığı adımlarla, Türkiye ekonomisinin bir durgunluğa girmesinin önünde gerektiği zaman önlemleri alabileceği mesajını da verdi. Türkiye ekonomisinin durgunluğa girmesine rıza gösterecek bir yaklaşım içinde olamayız. Tabii ki dünyadaki gelişmeler bizi de kısmi olarak etkileyebilir. Ama o gelişmeleri yakından takip ederek, proaktif şekilde önlemler alınarak eğer çeşitlendirme gerekiyorsa çeşitlendirme, iç pazarda birtakım genişleme imkanları varsa iç pazarın genişletilmesiyle ilgili tedbirler... Yani esnek bir yapıyla Türkiye'nin herhangi bir şekilde ekonomisinde bir sıkıntı yaşamadan, bir durgunluk yaşamadan bu süreci devam ettirmesi daha önemli...”
 
Birgün
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2011, 00:52

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER