banner392

TCMB faiz artırımına hazırlanıyor

ABD Merkez bankası FED in dolar basmama kararından sonra Türk Ekonomisinden gıcırtı sesleri gelmeye başladı.

TCMB faiz artırımına hazırlanıyor

Türkiye de sıcak paraya dayalı tüketime yönelik harcamalarla pembe görüntüler artık toz dumana dönmeye başladı.

 
Banka kredileri ile vatandaşı borç batağına kadar getiren sistem artık sos vermeye başladı. Ülkede 46 milyon vatandaşın borçlu olduğu, üçte birinin ise icralık konuma düşmesi üretim yerine tüketime yönelik ekonomi çarkları tıkanma noktasına geldi.
 
Merkez bankası 3 haftadır dibe vuran borsayı canlı tutmak ve yükselen dolar fiyatını düşürebilmek için piyasaya 6.5 milyar dolar doviz satışı yapmasına rağmen doları 1.950 tl den aşağıya düşüremedi.
 
Böyle giderse merkez bankasının elinde (bir kısmı borç olan) 120 milyar dolar ın elden kayıp gitmesi işten bile değil. Halbuki 2013 yılı sonuna kadar ödenmesi gerekli 120 milyar dolar dış borç kapıda beklemekte.
 
Sonunda Merkez Bankası dolara müdahale etme yerine faiz artırımına gideceği söylentileri dolaşmaya başladı. Faiz artırmanın ise çok sayıda kredi kartı kullanan tüketici için tehlike çanlarının çalacağı anlamına geliyor.
 
Bugün dünyanın sayılı ekonomi bültenlerinden Wall Stret Jornel in konu ile ilgili haberi dikkat çekici.
 

İŞTE WSJ IN HABERİ

 

Hükümet faiz oranlarının düşmesi, yatırımcılar ise gelişmekte olan piyasalardan küresel çapta baş gösteren kaçışın Türk varlıklarında dikey düşüşe neden olmasıyla faiz artırımı için bastırırken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) iki arada bir derede kaldı.

 

Sonunda ise kazanan piyasalar oldu.

Erdem Başçı'nın Pazartesi günü email üzerinden yaptığı açıklamaya göre, Para Politikası Komitesi 23 Temmuz'daki aylık olağan toplantısında "ölçülü bir adım atarak", yüzde 3,5'lik gecelik borçlanma faizi ile yüzde 6,5'lik gecelik borç verme faizi arasında değişen faiz oranı koridorunu genişletebilir. Faiz koridoru, politika yapıcıların ekonomik büyüme ve mali istikrar gibi hedefleri yakalayabilmek için borçlanma maliyetlerini günlük bazda değiştirebilmesini sağlıyor. Pazartesi günü verilen sinyalin sonucu ise faiz oranlarının yükselmesi şeklinde oldu.

Başçı açıklamada, "Küresel düzeyde para ve maliye politikalarına ilişkin belirsizlikler ve bunların yol açtığı oynaklık yakın dönemde artış göstermiştir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bu gelişmenin ülkemizde fiyat istikrarını ve finansal istikrarı bozmasına izin vermeyecektir," dedi.

Türk lirasının geçen hafta dolar karşısında 1,9736 ile tüm zamanların en düşük seviyesine gerilemesinin ardından, Merkez Bankası para birimini desteklemek üzere rekor miktarda döviz rezervi satışı yapmıştı. Söz konusu açıklama ise lirayı destekleme çabalarını takiben geldi. Ancak TCMB'nin net rezervlerinin yüzde 10'undan fazlasını satması ve net rezervlerin şu an yaklaşık 40 milyar dolara gerilemesine rağmen, para birimindeki kayıplar anlamlı bir biçimde tersine döndürülemedi.

Bunun ardından Pazar günü, Fed'in parasal genişleme planlarının Türkiye'ye yapacağı olası etkileri görüşmek üzere dört saat süren bir ekonomi zirvesi gerçekleştirildi. Başçı, Pazartesi piyasaların açılmasının hemen ardından yaptığı açıklamayla, politik endişelerin politika yapıcıların liradaki elden çıkarımın önüne geçmek üzere faiz artırımı yapmasını engelleyemeyeceği yönünde, Merkez Bankası'nın bugüne kadar verdiği en güçlü mesajı iletti. Para biriminin bir miktar değer kaybetmesi her zaman beklenebilir ancak çok fazlası ithalat kaynaklı enflasyonun tırmanmasına neden olacaktır. TCMB'nin bir önceki karşı koyma reçetesi ise işe yaramadı.

Londra'dan gelişmekte olan piyasa stratejileri başı Benoît Anne, "Bu tam bir merkez bankası para birimini savunma modu ve bunu direkt döviz müdahalesindense faiz oranlarıyla yapmalılar," dedi.

Anne ayrıca, TCMB'nin açıklaması yatırımcıların harekete geçme kabiliyeti konusundaki endişelerini azaltmak için "büyük bir adım" olsa da Başçı'ya halen kuşkuyla yaklaşıldığını söyledi ve faiz artırımının "güvenilir olması için oldukça büyük boyutta" olması gerektiğini ekledi.

Ancak, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Pazartesi günü TCMB'nin bağımsız olduğunu söylemesine rağmen bunu ispatlamak zor olabilir. Borçlanma maliyetlerinin önemli ölçüde artırılmasının önündeki en büyük engellerden biri, hükümetin "faiz lobisi" olarak adlandırılan bir grubun varlığına ve bu grubun kendi mali çıkarları için ülkenin 786 milyar dolarlık ekonomisinin büyümesini durdurarak faizleri yükseltmeye çalıştığına inanması.

Londra'dan döviz piyasası stratejisti Koon Chow, "Piyasa bu konuda hala hayal kırıklığıyla karşı karşıya kalabilir çünkü TCMB'nin üzerinde faizlerde daha küçük bir artırım yapması için baskı var," dedi. Chow, "Lira, en azından Fed'in varlık alım programını azaltması beklenen Eylül ayına kadar büyük derecede dalgalanma gösterebilir," dedi.

Şu an içinse piyasalar galip gelmiş durumda.

Standard Bank'tan ekonomist Tim Ash, "TCMB kaçınılmazı kabullenmiş durumda," dedi. Ash, "Merkez Bankası bu hareketlerle lirayı desteklemek için daha önce izlediği döviz rezervlerini kullanma stratejisinin tek kelimeyle işe yaramadığını ve sınırlı rezervlerini savurarak riske girdiğini kabul etmiş oldu. Türkiye'nin sorununun aşırı derecede büyük dış finansman gereksinimi olduğunu ve bunun yüksek faiz oranları, döviz rezervi tüketimi ya da liranın zayıflaması haricinde finanse edilebilir olmadığını hatırlayın, muhtemelen tüm bunların kombine olarak kullanılması gerekiyor." dedi.

Güncelleme Tarihi: 16 Mart 2018, 23:15

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER