Bugün Kolip Kendi Facebook sayfasından Maramara Denizinde görülen ve gelecek kaygısı yaratan müsilaj tehlikesine karşı yetkileleri ve birde yazarları uyardı ve onları eleştirdi. Marmaranın bir an önce sit alanı ilan edilmesini isteyen Cihan Kolip. Bazı gazecilerin ise konu ile ilgili yaptıkları yorumlarıda “Dil Felçi olarak” değerlendirdi.
İŞTE DR. CİHAN KOLİP’İN O YAZISI.
DİL FELCİ
Bir kaç gündür tv lerde kanal İstanbul ve Marmara denizindeki yüzyılın en büyük kirliliği ve doğanın insanlığın suratına kustuğu müsilaj mevzusu tartışılıyor …
Gazetecilik yaptığını zannedenler, bu saygın mesleği itibarsızlaştıranlar, yorumcu kılığına girmiş bir yerlere yaranacağım diyerek dil felci geçirmişcesine dilleri yerlerde sürünenler akıl, bilim ve çağ dışı açıklamalarda bulunuyorlar ki ülkemize daha nasıl kötülük yapabilirler diye düşünüyor hayretler içinde kalıyorum .
Kanal İstanbul, müsilajın temizlenmesinde büyük katkı sağlayacakmış .
Neymiş efendim babaannemin söylediği gibi bir evin bütün camlarını açıp cereyan etkisi gösterecek havayı temizler gibi Marmara’yı temizleyecekmiş .
Ülkemiz bağımsız değilmiş, özgürlüğümüz için mutlaka kanal İstanbul’un açılması gerekiyormuş …
Bir çok yerli ve yabancı kuruluşlara kanal İstanbul’un açılacağı söylenmiş , eğer açılmazsa itibarımız zedelenecekmiş .
Bu tür ortaçağ söylemleri ve eylemleri nasıl bir kasvet içinde olduğumuzu, nasıl bir dönemden geçtiğimizi, ne kadar şansız nesiller olduğumuzu göstermiyormu ?
Gelecekte tarihçiler ve toplum bilimcileri, zooloji uzmanları bu dönemdeki dilleri ve dudakları yerlerde sürünenlerin hangi familyaya ait olduğunu ve özelliklerini anlatırken kelime bulmakta zorluk çekmeyeceklerdir .
Doğayı ve çevreyi kirletme, ormanları talan etme, yer altı ve yerüstü su kaynakların yok etme hususunda bu kadar duyarsızlığın sebebini bilimsel ve mantıksal açıklamakta zorluk çekiyorum …
Acaba siz ne siniz ? amacınız nedir ? nereden geldiniz ? Kanınızın özelliği nedir? Kafatasınızın içinde ne var? Kalbiniz kaç bölmeli ?
Doğanın ölmeden önce son nefesi verdiğinin göstergesi olan müsilajın ,
temizlenmesi ve insanlığın kalbi olan marmara denizinin kurtarılması için ;
- İlk ve acil olarak yapılması gereken Marmara bölgesinin sit alanı ilan edilmesidir .
- Elli yıllık planlama yapılarak bu bölgedeki sanayi uygun bölgelere modern konvansiyonel ve biyolojik arıtmaları sağlanarak taşınmalıdır .
- Ormanların ve su kaynaklarının yok edildiği, insanlığa hiçbir faydası olmadığı gibi ölümüne sebep olabilecek altın başta olmak üzere maden ve taş ocakları faliyetlerine son verilmelidir .
- Marmara Denizine yetersiz ve kontrolsüz atık bırakan firmalara caydırıcı özellikte yaptırım uygulanmalıdır .
Tartışmalarınızı akıl bilim, doğa ve insanlıkla barış çerçevesinde yaparsanız diliniz ve ruhunuz felç olmaz .
“Son ağaç kesildiğinde, Son nehir kuruduğunda, Son balık avlandığında, İşte o zaman paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacaksınız”
Sağlıklı bol bereketli bir hafta diliyorum…