banner392

İlker Yüce; ‘Vatan Partisi üreten Türkiye sloganı ile yola çıktı’ dedi.

Sakarya’da Vatan Partisine katılanlar için düzenlenen törende konuşan Vatan Partisi Genel Başkan yardımcısı M. İlker Yüce Vatan Partisinde birleşme çağrısı yaptı.

İlker Yüce; ‘Vatan Partisi üreten Türkiye sloganı ile yola çıktı’ dedi.
 Sakarya Vatan Partisi  il binasında yapılan üye katılım toplantısında İlker Yüce ye büyük ilgi gösterildi. İlker Yüce’nin konuşması sırasında coşku ve alkış vardı. “Üreten Türkiye yerine üretmeyen ve komşularına terör ihraç eden ülke konumuna geldik” dedi.

Konuşmasına bölünmeye dikkat çekerek başladı.

“Eskiden üreten bir ülkeydik. Kavun, karpuz, domates üretip, ihraç ediyorduk. Tütün ihraç ediyorduk. Pamuk ihraç ediyorduk. Şimdi ise üretmeyen ama terör ihraç eden bir ülke haline geldik. Üretmeyen ama bunun yanında bölünen bir ülke haline getirildik. Etnik ve mezhepsel temelde ayrılıkçılığın her gün kaşındığı, hergün farklılıkların konuşulduğu, adım adım bir iç savaşa sürüklenen bir ülke haline getirildik. Eskiden tek bir millet olmakla övünürken, şimdi de herkes mezhebiyle, etnik kimliği ile övündürülecek bir ülke haline geldik.” Dedi

Önümüzdeki dönemi şöyle tespitini yaptı;

“Önümüzde vatan partililer olarak Vatanseverler. Atatürkçüler, Devrimciler olarak, Milliyetçiler olarak önümüzdeki en büyük problemin üretmeyen ve bölünen bir ülke haline geldiğimizi tespit ediyoruz.”

Üreten bir Türkiye olmak için çalışmalar yapılmasını isteyen İlker Yücel Atatürk döneminden de örnek vererek

“Atatürk zamanında da neredeyse her yanından dumanlar çıkmış bir harap olmuş bir ülkeyi çok hızlı seviyede uçak üreten sanayileşen bir ülke haline getirilmişti. Topu topu on senede, üçük üreten bir ülke şu anda tornavidasını vidasını bile şu anda dışarıdan satın alan bir ülke haline getirildi.

Recep Tayip Erdoğan elimizdeki bütün fabrikaları satmış bir lider olarak tarihe geçti.

Biliyorsunuz Et Balık Kurumundan, Sümerbank’ına, Tekel inden, Petkim’ine kadar kamu kurumlarımızı yabancılara satılmış duruma getirildi.

‘DİĞER YANDAN SIRIRLARIMIZI KALDIRILDI’

“Şu anda Türkiye fiilen Suriye ile savaş halinde. Biz savaşın içersinde bulduk kendimizi. Bu savaşın içersinde ihraç edemeyen, malını toprağından çıkarıp ürününü ihraç edemeyen ülke Mehmetçiğin kanını ihraç ederek ayakta kalmaya çalıştı.

‘TOPRAKLARIMIZDA EĞİT DONAT DİYE TERÖRÜST EĞİTİLİCEK’

“Kırşehir de her sene 5 bin tane teröristi eğiticez ve komşumuza terör yapmaları için bırakıcaz. Bu şu anlama geliyor;Mehmetçiğimizin kanı ihraç ediliyor.Aynı Niğde de Işid Militanlarının öldürdüğü güvenlik görevlilerimiz gibi, Aynı Reyhanlı daki vatandaşlarımız gibi. Sen Törer ihraç edersen topraklarında terör görürsün.Terör ihraç eden ülke terör de ithal eder.Şu anda yaşadığımız gerçek budur.

Sınırları kalkan, üretmeyen, Cumhuriyet Devriminin ilkeleri, vatanseverliği, Cumhuriyetçiliği, Laikliği, halkçılığı, milliyetçiliği her gün ayaklar altına alınan bir ülke haline geldik. Bütün bu manzara karşısında kadının da cinayetlerle anılması kadar doğal bir şey yok.

‘10 SENEDİR AĞIR BİR TERTİPLER DÖNEMİNDEN GEÇTİK’

Bakınız 10 senedir üzerimize azgınca çullandılar. Hiç sağa sola bakmadılar. Sağdan da bazı insanları hapse attılar. Soldan da vatanseverleri hapse attılar. Silviri de tek bir kıstas vardı. Vatanseversen Atatürkçüysen içeri giriyorsun. İster sağcı ol, ister solcu ol fark etmez.

DÜŞAMAN BİZE ŞÖYLE BİR DERS VERDİ.

“Biz dışarıda birleşmezsek düşman bizi cezaevinde birleştiriyor. O Ergenekon, Ergenekon diye üzerimize geldikleri esası teşkilatı biz içerden kurarak biz dışarı çıkardık. Vatan Partisi aslında tertiplere karşı hücrelerde kuruldu.  O Ankara da ki Spor Salonunda o 15 bin vatanseverlerin yumruğunu herkes gördü. Artık sahnede bir varız dedi, ama doğru. Vatan Partisi, Silivri’nin, Hastal’ın hücrelerinde kuruldu. Vatanseverler düşmana karşı orda birleştiler. “Tarih baba bize orda göz kırptı Birleşerek kazanabilirsiniz” dedi.

‘ÜRETEN VE BİRLEŞEN TÜRKİYE PROGRAMINDA MUHALEFET PARTİLERİNE ÇAĞRILAR YAPTIK’

“Birleştirebilir miyiz diye onları zorladık. 10 Senemiz onları zorlayarak geçti. En sonunda Cumhurbaşkanlığı seçiminde gördüğümüz gibi her severinde düşmanın değirmenine su taşıyan bir mekanizmayla karşı karşıya kalınca, dedik ki iş başa düştü. O zaman biz İşçi Partililer söz konusu Vatansa biz her şeyimizden vaz geçebiliriz. Partimizin ismini de o zaman çok hızlı bir şekilde ilk atılımlarla birlikte Vatan Partisi haline geçirdik. Bu büyük bir meydan okumaydı. Türkiye nen en büyük spor salonunda Ankara Arena da büyük bir meydan okumayı hep birlikte yaptık. Cumhuriyet düşmanları o mesajı aldı. Hemen bize ses verdiler.

En Son Davutoğlu Amerika’ya giderken bize çattı. Beşar Esat la Türkiye Suriye kardeşliğini konuşurken bize çattılar. Stazburg da Ermeni meselesini Avrupa Devletlerinin ağzına tıkarken de bizi biliyorsunuz soy kırımcı olarak ilan etmeye çalıştılar; beceremediler. Kanunlarını yerle bir ettik.

‘ŞU ANDA SALTANATÇILAR KENDİLERİNE SIĞINAK İNŞE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR’

“Orası saray değil orası sığınak. O sığınakta kendisini güvenli zannediyor. O sığınak; Her Türk Milletinin hayatı, bağımsızlığı tehlikeye girerse kartona döner. Karton gibi devrilir. Karton gibi devrilir önümüze. Çünkü biz bağımsızlığımız tehlikeye girerse Padişah bile deviren bir milletiz. Padişahi bile tarihin çöplüğüne atan bir milletiz. Eğer vatanı satarlarsa. Eğer İngiliz zırhlısına binerse, Eğer kurtuluş savaşını bastırmaya çalışırlarsa. Şu anda işte Vatan Partisi bu programla sahneye çıktı. Bağımsızlık, ülkemizin bağımsızlığı, üreten Türkiye ve birleşen Türkiye”

İKTİDARA YÜKLENDİ.

Biz şu mesajları verdik. Seçeneği olmayan iktidar yıkılmaz. B:izim 10 senedir yaşadığımız gerçek şu: Seçeneğimiz seçeneği olmadığı için iktidar daz kaldı bu iktidar. Sıcak parayla iktidarda kaldı. Sürekli sattı. Sürekli iç ve dış borcu büyüttü. Sürekli sıcak paraya bağımlı yaşadı. Ama deniz bitti. Son bira haftalık gelişmelerde 5 tane bakan sıcak para aramaya gitti. Gittikleri yerden elleri boş döndüler. Gittikleri yerlerden kovuldular. Çay içecek adamları kalmadı orta doğu da. Mısırda kovuldular. Suriye halkı aslanlar gibi direndi. Ayakta kaldı. Irak daha geçen hafta yine mesaj verdi. Tıkrit operasyonunda Iraklı bakan şunu söyledi: “Bu savaş bizim savaşımızıdır karışmayın” dedi. Davutoğlu’nun Musul da bizde varız açıklamasını yaptıktan sonra. Orda Iran la İran Amerika’yı boşa çıkardı. İran Kürecikte füze kalkanından sonra aynı tavrı sergiledi. Bütün Orta Doğu ülkelerinde büyükelçiliklerimiz kapatıldı.  En son Süleyman Şahı bile ayaklandırdık sınıra getirmek zorunda kaldık. Dolayısıyla Orta Doğuda kovulan bir Recep Tayip Erdoğan’ın Amerika için artık hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Kenarıya itebilir. Şu anda da o süreci yaşıyor ve yalnızlaşıyor. Desteklenmeyen Recep Tayip Erdoğan sığınağa saklandı.

‘JANDARMAYI KENDİSİNE BAĞLAMAYA ÇALIŞIYOR’

“5 aydır Jandarmayı kendisine bağlamaya çalışıyor. Çünkü 300 bin kişilik bir kolluk kuvvetini kendi emrine girmesini istiyor. Ne olur ne olmaz, Yine Haziran gibi vatanseverler ayağa kalkar, Haziran da gençlerimizle başa edemediler adamcağız bir ay boyunca uyuyamadı. Gençlerimiz aslanlar gibi direndi. Abdocan toprağa düştü, İsmailler geri adım atmadı. Ali İsmail ler toprağa düştü an Ethem ler geri adım atmadı. Gençlik çok hızlı bir şekilde siyasileşti. Ve sizin tecrübenizle buluştu. Bu bizim en önemli kazanımlarımızdandı.

‘BU GÜÇTENZ KORKUYORLAR. BU GÜÇ KONTROL EDİLEMEYEN GÜÇTÜR.’

“Bu gün Melis içerisindeki çıkar hesaplarına göz dikmeyen güçtür. Bizim yaratığımız enerjiyi meclis içersinde boğmaya çalıştılar. Hatırlayın T.C yi indiriyorlardı. Biz gidiyorduk T.C yi asıyorduk. Karda kışta Silivri’ye gidiyorduk. İlan ediyorduk, gazi yemeğe gidiyoruz, tomarla kapışmaya gidiyoruz diyorduk. 100 bin kişi geliyordu. Biz orda bir şey dağıtmıyorduk. Hep birlikte çağırıyorduk vatanseverleri zorluk var, kar var nefessiz kalabilirsiniz diyorduk. Ama kimse geri adım atmıyordu.

En son Ulus ta da yıkınca barikatlarını Halkın arası ile Anıtkabir arasına barikat kurulamayacağını fiili olarak kanıtladık.

‘BİZİM BİLİNCİMİZİ ELİ GEÇİREMEDİĞİN SÜRECE O YASA UYGULANACAK.’

“Bizim yasamız uygulanacak. Bizim bilincimizdeki yasa Atatürk ün koyduğu yasadır. Onunu koyduğu anayasayı istersen Anayasa dan çıkar. O bizim bilincimizde ve kalbimizdedir.

Bu dönemde kendisini korumaya çalışan bir Recep Tayip Erdoğan dönemine geldik.

İÇ GÜVENLİK YASA TASARISI BUDUR’

“İç güvenlik yasa tasarısıyla bize diyorlar ki sakın sokağa çıkmayın.” Diyorlar. Bakınız İç Güvenlik Yasa Tasarısını şehit pilotlarımızın cenaze töreninde uyguluyorlar. Dikkat ediniz bütün şehitlerimizin törenlerinde çevreye tomaları dizerler. Şehit cenazelerinden bile korkan bir iktidar var.

Biz birbirini boğazlayan, sokak ortasında çok hızlı kavga edebilen, birbirinin etnik kökeniyle, mezhebiyle bir millet olamayız. Biz sıkılmış bir yumruk gibi yaşarız. Tarihte hep böyle yaşadık. Türkler tarihte hep böyledir. Çok hızlı kaynaşır. Farklı milletlerle kaynaşır. Farklı kültürleri çok hızlı içselleştirir. Ama sürekli ilerler. Dünya tarihinde de bağımsızlığına en düşkün milletlerden biri olarak geçmiştir. Dolayısıyla Burdan Avrupa ya Amerika ya ve onun iş birlikçilerine şu mesajı vermiş oluyoruz. Bizi bir teşkilat lazımdı, o teşkilatı kurduk. Vatan Partisiyle birlikte teşkilatlı bir güç haline geldik. Ondan önce yarım güçtük.

TÖREN SONUNDA ÜYELERE PARTİ ROZETLERİ TAKILDI.  

Güncelleme Tarihi: 09 Mart 2015, 15:04

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER