Kurulduğu günden beri Başta en yakın yerleşim yeri olan Karapınarlıları olumsuz yönde etkileyen bölgede doğa katlamına neden olan, sık sık ocakta patlatılan dinamit sesleri halkın korkulu rÜyası haline gelmişti.
OCAK YETKİLİLERİ 2003 tarihinde BU DİLEKÇE İLE İZİN İSTEMİŞLER
Ocak yetkililerinin ilk yıllarda (1999 Sakarya depremini gerekçe göstererek) aldıkları işletme izni zamanla Hızlı tren yolu yapımı, D-650 karayonunun yapımı vs gibi bitmek bilmeyen gerekçelerle yeniden yeniden ruhsat alması ve yeni adlarla üriteme devam etmesi Pamukova’nın çevresini olumsuz şekilde etkilemiş keştepe denen bölgeye yakın yerlerde yetişen üzün, armut, kavun, karpuz gibi meyve ve sebzelerin bozulmasına neden olmuştu.
Vatandaşların şikayetleri üzerine ve birçok defa yerel ve genel basınına haber olması Sakarya Valiliği tarafından ocağın kapatılması kosunda karar almaya sebep oldu.
Bir Hafta once de yine Pamukovahaber e konu olan Ocak ta kimlerin izin verdiği ve Ocağın çevreye verdiği zazarlar konu olmuştu.
İŞTE O HABER (FOTONUN ÜZERİNE TIKLA HABERİ GÖR)
Sonunda Karapınar da kurulan Taş Ocağı Sakarya Valisi Hüseyin Avni Çoş’un verdiği talimat ile süresiz kapatıldı.
Vali Coş ocak ruhsatlarının artık verilmeyeceğini basınla paylaştı. Bizim Sakarya gazetesinde ocakla ilgili sorulara yanıtlar verdi Vali Hüseyin Avni Coş;
“Biz bu durumlarda empati kuruyoruz. Bizim evimizin çevresinde her gün dinamit patlatılsa, acaba ne yaparız? Nasıl yaşarız? Açılacak olan kum ve taş ocaklarına ruhsat verilmemesi konusunda net bir kararımız var” dedi
ÇEVRE GÖNÜLLÜLERİ
Vali Hüseyin Avni Coş çevre gönüllülerine de bir çağrıda bulunarak, “Şehrimizin güzellikleri karşısında devletimiz ve yerel yönetimler hassas davranıyor. Şehrimizin güzelleşmesi, yeşili ve doğası için devlet kaynaklar ayırıyor. Bu düşünceyle biz çevremizin tahrip edilmesine nasıl göz yumalım. Çevre gönüllülerimiz de bu konuda seslerini yükseltsinler” diye konuştu.
OCAKTAN GERİYE KALAN GÖRÜNTÜLER ARAP ÇÖLLERİNDE KUM TEPELERİNİ HATIRLATIYOR. PAMUKOVA UZUN YILLAR BU GÖRÜNTÜLERLE YAŞAYACAK.
pomukovalı eğer o trabzonlular olmasaydı sen hale tek şeritli yolda adapazarı na 45 dakikada gidiyordun