banner392

İşte İnsan hayatı için çok önemli Çiçek Tozları (Polen)

Arılar olmasa yaşamın olmayacağını söyleyen bilim insanlarının ne kadar haklı olduklarını Bal Arıları ile uğraşanlar daha iyi bilirler. Bal Arısı deyince aklımıza hemen bal gelir. Halbuki Bal Arıları örnek alınsa insanlar daha mutlu ve huzurlu bir dünya da yaşayabilirler.

İşte İnsan hayatı için çok önemli Çiçek Tozları (Polen)

İşte bende bugün Bal Arılarının her çiçekten topladıkları “ çicek tozlarının”, (polenlerin) hayatımızda ne kadar gerekli ve faydalı besinler olduğunu sizlerle paylaşam istedim.

BUGÜN KENDİ ARILARIMDAN MEVSİMİN İLK POLENİNİ ALDIKTAN SONRA POLEN HAKKINDA DA DAHA DETAYLI BİLGİ YAZMAYI DÜŞÜNDÜM.

Bu sene havaların erken ısınması nedeni ile Bal Arıları da erken çalışmaya başladılar. Her sene bu günlerde daha 1 katlarda olan arılar şu anda 2. Hatta 3. Katlara geçtiler.

Hatta oğul çıkardılar. Ancak 60 günlük yaşam ömrü olan bir tarla arısı, (işçi arı) 3 ay gibi kısa bir zamanda ucmayı öğrenmek, uzaklardan kovana çiçek tozları getirmek, daha sonra polen toplamaya öğrenmek, polenleri peteklerde işler hale getirmek, bal toplamak, propolis yapmak, kovanı düşmanlara karşı korumak gibi çok işi öğrendikten sonra 60 günlük ömrü toplanan ve yapılan düzenli peteklerin içinden kışın (ömrü yeterse) o ballardan yemek,

Genelde de balları yapan arıların ömürleri kışa kader yetişmemekte. Onların ballarını sonbahar da dünyaya gelen yeni yavrular ile ömrü 7 seneye kardar olan ana arının yediğini de söylelem lazım.

ŞU AN POLEN ZAMANI.



Bugünlerde polen tuzaklı kovanlar ile polen alan arıcılar bilir. Baçaklarında çiçek tozları ile dönen bal arılarının o polenleri tuzakları takılarak altaki tava şeklindeki kaplara düşürülür ve sonrda da rengarenk polenler oda sıcaklığında gölgede kurutularak polen kavanozlarına konurak soklanır. Ve tüketilir.

Bugün bende kendi ihtiyacım olarak her sene aldığım arılarımdan polen aldım. (Polen genelde günün sabah saat 11.00 gibi tuzakların açıması ile 3 saat gibi bir sürede ilk giriş kapısına yönlendirilen arıların daha küçük delikli bölmeden geçmesi sağlanır ve o bilmeden geçen ayaklarında top şeklinde polen olan arıların polenleri altaki tava şeklindeki bölmeye düşer.) Bu arada şunuda belirtmek lazım, polen süresi uzun tutulmamalı, çünkü arıların kendileri içinde polen gerektiği unutulmamalı.







Mehmet Yavuz.

İŞTE EKTEKİ POLEN İLE İLGİ ÖNEMLİ BİLGİLERİ SİZLERLE PAYLAŞARAK

Tübitak Bilim ve Teknik Dergisi Sayı: 203

Yazar: Hikmet Akyol’un yazdıklarının ne kadar önemli ayrıntılar olduğunu görebilirsiniz.

İŞTE O MAKELE

Tarihte bilinen en eski besin takviyelerinden birisi polendir. Osmanlı İmparatorluğunda, baldan ve polenden gıda takviyesi olarak faydalanıldığı bilinmektedir.

Polen, hayatımızın her alanında bulunan çiçeklerin erkek organ hücresidir. Arılar bir çiçeğe kondukları zaman çiçek üzerindeki polen tozları arı üzerine yapışırlar, arılar üzerlerine yapışan bu toz zerreciklerini salgıladıkları sıvı yardımıyla bir birine yapıştırarak ayaklarına tuttururlar ve kovana taşırlar. Arı ilk konduğu çiçekten başka bir çiçeğe geçtiği zaman, üzerine yapışan polen tozları diğer çiçeğin dişi organına temas ettiğinde çiçekler arasında çiftleşme gerçekleşmiş olur.

Yapılan araştırmalar arının sabah ne tür çiçeğe konarsa, akşama kadar sadece o tür çiçeğe konmaya devam ettiğini göstermektedir. Bilim insanlarının yaptığı araştırmalarda arıların yokluğundan dolayı polen taşınmasının olmaması durumunda, bütün dünyadaki yaşamın birkaç sene içerisinde yok olacağı yönündedir. Arılar doğadan aldıkları bu polenler ile kovanlarına geldiklerinde arıcıların kovan girişlerine yerleştirmiş oldukları ve arının geçebileceği genişlikteki polen kapanlarından geçmeye çalışırken ayaklarına yapışmış olan polenler kovanın girişine monte edilen polen kapanının altındaki tepsiye dökülürler. Genellikle arı yetiştiricileri, bir gün poleni kendileri alırlar, bir sonraki günde arılara bırakırlar.

Polende insan vücuduna yararlı tam 22 çeşit aminoasit, 27 çeşit madensel tuz, doğal hormon, enzim, pigment, karbonhidrat ve ferment bulunmaktadır. Ayrıca polende bulunan elementlerden bazıları da demir, bakır, kalsiyum, sodyum, magnezyum, silisyumdur. Alüminyum, nikel, titanyum ve çinko da polende bulunan iz elementlerdir. Polende bulunan vitaminler de, A, B1, B2, B3, B4, B5, B6, B7, B8, B9, B12, C, D, E, H ve P vitaminleridir.

Polenin insan vücuduna faydaları;
* H vitamini sayesinde gelişmeyi kolaylaştırır ve hızlandırır, deri ve göz kapağı iltihaplarını önler
* İçinde bulunan rutin sayesinde fazla kanamayı engeller.
* Kalp kasının çalışmasını güçlendirir.
* Bağırsak iltihaplarını iyileştirir
* İştah açıcıdır.
* Kabızlık ve tıkanmaları ortadan kaldırır.
* İshali giderir.
* Bağırsak mikroplarını düzenler.
* İnsanlarda sinirliliği ortadan kaldırır.
* İnsanlarda kuvvet şurubu etkisi yapar.
* Düşünme yeteneğini artırır.
* Kandaki alyuvar sayısını % 25-30 oranında artırır.
* Hemoglobini % 15 oranında artırır.
* Görme yetisini artırır.
* Cystin aminoasidi, saçın gelişmesine katkıda bulunur.
* Prostat hastalığına faydası vardır.
* Güzellik kremi olarak da kullanılır.
* Zekâyı çalıştırır.
* Hemeroid rahatsızlığını giderir.
* Yüksek tansiyonu düzenler.
* Soğuk algınlığını giderir.
* Kalp kasının çalışmasını hızlandırır.
* Kanser tedavisinde destekleyici olarak görev yapar.
* Alerjilere karşı vücut direncini artırır.
* Atletler enerjilerini ve dirençlerini artırmak için kullanırlar.
Yukarıda sayılanlardan çok daha fazla faydası olduğu bilinmektedir ve ilerleyen teknoloji sayesinde daha birçok faydası keşfedilecektir.

Şimdi de polenin nasıl kullanılması gerektiği hakkında bilgi vermeye çalışalım. Normal şartlarda polenin sindirilmesi 2 saatlik zaman alır. İlk kullanmaya başlandığında 1 çay kaşığı kadar kullanılarak başlanmalıdır. Arının poleni aldığı çiçeğe göre polenin tadında ve renginde de değişiklik olabilmektedir. Polen her hafta biraz daha artırılarak yenmeye devam edilir, fakat her şeyde olduğu gibi poleninin de fazlası zararlı olabilir; bunun için günlük 30 – – 35 gramdan fazlası yenmemelidir. Sade şekilde yenilebileceği gibi ılık süte, meyve suyuna karıştırılarak veya bal ile karıştırılarak ta yenilebilir.

Güncelleme Tarihi: 04 Şubat 2019, 22:54

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER