ÇİFTÇİYE HIBRIT KIRMIZI BİBER TOHUMU

Birçok üründe olduğu gibi kırmızı biberde de ithal genetiği değiştirilmiş. Hıbrıt-Biber çimi getiriliyor.

Eskiden yerli kırmızı biber tohumu ektiklerini söyleyen Fahri Ay

“Şimdi vatandaşı hıbrıt tohuma yönelttiler. Bu sefer çim satın alıyoruz. Bu ithal tohum da çiftçiye yük oluyor.”diyen Fahri Ay’a Soruyoruz.

-Bu çim hani yurt dışından İsrail den getirilen mısır tohumları gibi mi?

“ Evet evet. Öncesinden bu işi yapan arkadaşlara yazılıyorsun. Sana çim geleceği zaman arayıp getiriyor. Çekini alıyor. Ödeme zamanı gelince ödemeyi alıyor. Bizi borçlandırıyor.

“Geyve Kozan köyündeki ve diğer köylerdeki çiftçi arkadaşlarla görüşüyoruz. Vatandaş arayış içinde. Hepimiz aynı görüşteyiz diyen Fahri Ay

“ÇİFTÇİ KİMSESİZ”

Bölgemizde de çiftçi birlikleri var. Ziraat Odası var, İlçe Tarım Müdürlükleri var.

“ Geyve de Ziraat Odası var. Ziraat var. Bu Ziraat ta oturan arkadaşlar bir günden bir güne gelip de Ayvalarda nasıl bir hastalık var, ilaç atma zamanı gelip biberde ne gibi bir sıkıntı var, hiçbir zaman gelip bakmazlar, telefonla mesaj atıyorlar. “ Bugün ilaçlama zamanı” diyorlar.

“Gel bir araziyi gez bakalım, bu arazide bu rahatsızlığı kendi gözünle gör, meyvede, diğer sebzede

“BİZ KADERİMİZE TERK EDİLMİŞİZ” DİYOR.

Odaların da bize hiçbir faydası yok, onlar bizden aidat alıyorlar. İşimiz düştüğü zaman aditamız oraya yatmadıysa işimizi yapmazlar.

ÇİFTÇİ KENDİ GÖBEĞİNİ KENDİ KESİYOR.

Çiftçinin üretimden pazarlamaya kadar yalnız olduğunu yaptığımız raportajdan anlıyoruz.

Devletten ne bekliyorsunuz diye soruyoruz.

Devletten şunu bekliyoruz diye bile konuşmaya gerek duymayan çiftçi.

“ Malımızı biz köy kahvelerinin önlerine kendi araçlarımızla götürüyoruz. Alıcı bulursak alıcı alır götürür, Alıcı olmazsa yarına kalan sebzemiz yaş sebze olduğu için biz bunu yarına kalırsa yarın da yarı fiyatına veriyoruz. Çünkü ertesi günü yeni toplanıyor.” diyor 

TARLA YOLLARI MEZAR GİBİ.

Çiftçi tarlasına gidebilmek için mezarı andıran yağmurlardan çökmüş yollarda tarlasına gitmek durumunda kalıyor. Geyve Kozan köyü çiftçisi ve Pamukova'daki çiftçilerin çektiği ortak bozuk yollara parmak basıyor.

Yıllardır Çiftçilik yapan bir türlü emeklerinin karşılığını alamayan üç çocuk annesi Fatma Deniz ise tarlalarını 3-5 üç beş satıp Pamukova ya taşınmış. Ancak şehirde yaşamayı sevmedikleri için. Yetkililerden çiftçiye el atmaları istiyor. “Biz şehirde yapamıyoruz. Devlet bize el atsın” diyor.

‘Bizimle ilgilenen yok.’

Hayvancılık yaptık, çiftçilik yaptık 80 dönüm arazimiz vardı. 80 dönüm arazimiz içinde geçinemedik. Köyden gittik. Her sene bir tarla sattık. Borçlandık, hazır fide aldık. Hıbrit fide Antalya dan getirttik. Karşılığını açık senet imzalattılar bize borcu ödeyemeyince 3 katını eklediler. Diye geçmiş sıkıntılarını anlatan Fatma Deniz

“Çifçinin ürününü satacak yeri olmadığındanparayı aracılar kazanıyor. Biz 25 kuruşa, 50 kuruşa veriyoruz, aracılar pazarlarda bin kuruşa bin 500 kuruşa satıyorlar.”diyor

YETKİLİLERDEN DESTEK BEKLİYORLAR.

Köy kadınları olarak şehirlerde yapamıyoruz. Şehir hayatına alışık değiliz biz. Köylere el atsınlar. Köyde dağdan gelen sular paraylan. Sakarya’nın suyu paraylan. Ödeyemediğimiz zaman icraya gidiyor. 5 liralık borç oluyor 50 lira.

‘BÜTÜN ÇİFTÇİ BORÇLU’

Her çiftçi borçlu diyen Fatma Deniz. “ Borçlu çiftçinin en az 50 milyar borcu var.” Diyor.

‘KÖYÜMÜZ BİTİK’

“Köyümüz bitik. 50 haneli köyün yarısı boşaldı. Çiftçinin ürettiği para etmediğinden dolayı göç oluyor. Pancar üretemi kesildi. Kota kondu. O yüzden millet ne ekeceğini şaşırdı. Yaş sebze de çürüyor. Satacak yerimiz yok. Biz, her sene tarla sattık. 3 dönüm 5 dönüm tarla sattık şu anda bitme noktasına geldik.

Hayvancılıkta yaptıklarını söyleyen Fatma Deniz.  “ Hayvancılıkta yaptım. Hayvancılık ta da yem pahalı. Veterinerler geliyor, Devletin veterinerleri bizlerden para alıyorlar. Yol ücreti, bakım ücreti diye 100 lira 150 lira alıyorlar. Bizimle ilgilenen yok. Çiftçi sahipsiz”diyor.



İŞTE TARLADAKİ KONUŞAN ÇİFÇİLER (altaki videoya tıkla dinle)