Eğitim-Sen’in basın açıklaması şöyle:
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in göreve geldikten sonra yaptığı her konuşmada eğitim emekçilerinin emeğini aşağılayan, az çalıştıklarını, çok para aldıklarını ima eden suçlamalarına Başbakan da katıldı. Başbakan, “Bir öğretmenin en düşük olanı 1624 lira alıyor. Haftada 15 saat karşılığı alıyor. Peki, düz bir memur ne kadar çalışıyor? 40 saat. Bir de tatili var. Yılda iki ay. Düz memurun tatili 20 gün. Bu haksızlık değil mi?” şeklindeki açıklamasıyla, tıpkı Milli Eğitim Bakanı gibi, eğitim emekçilerinin taleplerinden ve haklı mücadelesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirmiş, öğretmenlerle diğer kamu emekçilerini karşı karşıya getirmeye çalışarak “ucuz hesaplar” hesaplar peşinde olduğunu göstermiştir.
Başbakan'ı bu şekilde konuşmaya ve öğretmenlerin aldıkları ücreti tartışma konusu yapmasına iten en önemli neden 23 Mayıs grevinin yarattığı etki ve Hükümet cephesinde oluşturduğu tedirginliktir.
23 Mayıs grevinin ülke çapında etkili olması, özellikle eğitim işkolunda katılımın yüzde 100’e yakın gerçekleşmesinin ardından, greve ciddi bir katılım gösteren eğitim emekçilerini hedef alan açıklamalar yapılması manidardır.
Başbakan’ın izinden giden Milli Eğitim Bakanının daha önce Türkiye’de öğretmenlerin az çalıştığı yönündeki açıklamaları olmuştu. Bakan Bey, Türkiye’deki ilköğretim öğretmenlerin yıllık 870 saatlerini okulda geçirdiğini, bu rakamın OECD ortalamasının 312 saat altında olduğunu iddia etmiş ve öğretmenleri “az çalışmakla” suçlamıştı. Başbakan’ın öğretmenlerin aldıkları ücreti tartışma konusu yapması kabul edilebilir bir durum değildir.
Başbakan'a hatırlatmak isteriz ki, Türkiye’de öğretmenler sadece derslere girmemekte, bunun yanı sıra, özellikle son yıllarda yaygınlaşan Toplam Kalite Yönetimi, İlköğretim Kurumları Standartları uygulamaları, TEFBİS, ADEY, RİDEF vb ek işlerin yanı sıra, yaklaşık 3600 anket sorusunu yanıtlamak, bakanlığın ödenek ayırmadığı okullara bağış toplamak için kermes düzenlemek vb gibi angarya işlerle ders dışı zamanlarda da yoğun bir mesai harcamaktadır. Tüm bu unsurları göz önüne alarak baktığımızda, Türkiye’de öğretmenlerin iş yükünün son derece ağır, harcadıkları emeğin karşısında aldıkları ücretin ise diğer OECD ülkelerine göre oldukça az olduğu görülmektedir.
Türkiye’deki öğretmenler, diğer OECD ülkeleri ile kıyaslandığında toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları açısından oldukça geri durumdadır. OECD’nin son olarak açıkladığı Bir Bakışta Eğitim Raporu 2011’e göre Türkiye’de çalışan öğretmenler, diğer ülkelerdeki meslektaşlarına göre çok daha fazla çalışmaktadır.
Ülkelere Göre Öğretmenlerin Toplam Zorunlu Çalışma Saatleri (Yıllık)