Batı’nın zamanında El Kaide gibi hareketleri destekleyerek bugünkü şiddet tablosunun ortaya çıkmasına katkıda bulunduğunu belirten Fisk’in şöyle yazdı:
“ABD, Libya’nın Albay Kaddafi’sine karşı muhalefeti destekledi, Suudi Arabistan ve Katar’a, milislere para ve silah akıtması için yardımcı oldu ve şimdi kasırga biçti. Amerika’nın Libyalı ‘dostları’ onlara sırt çevirdi, Bingazi’de ABD Büyükelçisi Stevens ve meslektaşlarını öldürdüler ve El Kaide liderliğinde, Müslüman dünyasını yutan anti-Amerikancı protesto hareketine başladılar. ABD, El Kaide akrebini beslemiş ve bu akrep şimdi Amerika’yı sokmuştu.”
‘Batı’nın büyüttüğü akrep yine sokacak’
Suriye’yle ilgili geleceğe dair bir uyarı da yapan Fisk, şöyle devam etti: “Ve dahası ABD şimdi, Suudi Arabistan ve Katar’ın milislere (Selefiler ve El Kaide dahil) para ve silah akıtmasına yardım edip Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ karşıtı muhalefeti destekliyor ve kaçınılmaz olarak Esad devrilirse aynı ‘akrep’ tarafından sokulacak.”
ABD’nin başından itibaren Arap Baharı’nı desteklediği söylemine de değinen Fisk, bunun ‘uydurma’ olduğunu ileri sürdü: “Bununla beraber gerçek hikaye başkaydı. Washington on yıllar boyunca Arap diktatörlüklerini destekledi ve silahlandırdı. Saddam favorilerimizden biriydi. Mısır’ın Mübarek’ini sevdik, Tunus’un Bin Ali’sine bayıldık, otokratik Körfez ülkeleriyle hâlâ tutuklu bir aşk yaşıyoruz (…) ve en an iki on yıl boyunca Hafız El Essad’a ve hatta kısaca oğlu Beşar’a gülümsedik.”
Batı’nın Afganistan politikasını da hatırlatan Fisk, “Daha geriye gidersek Afganistan’da 1980’den sonra hemen hemen aynı şeyi yaptık. Sovyetler’e karşı, dini anlayışlarına dikkat etmeden Mücahidler’i destekledik ve Pakistan’ı bu adamlara silah akıtmak için kullandık” yorumunu yaptı.
Türkiye Orta Doğu’nun yeni Pakistan’ı mı olacak?
Türkiye’nin bugün Pakistan’ın o dönemdeki rolünü üstlendiğini belirten, Türkiye’nin Suriyeli muhaliflere silah temin etiğini ve Suriye Mücahidleri’nin faaliyet merkezi haline geldiğini yazan Fisk, bu yorumunu şu soruyla sonlandırdı: “Türkiye Orta Doğu’nun yeni Pakistan’ı haline mi gelecek?”