-Ekrem Yüce'nin TIR saltanatı-
Her şey 17 Ağustos Depremi'ni anma programı akşamı başladı. Anma programının haber takibi için Kent Meydanı'na geldiğimde yan kanatları da açılmış devasa bir TIR dikkatimi çekti.
Üzerinde ÇAYKUR yazısı bulunan bu TIR'ın önünde halka ücretsiz çay servisi yapılıyordu.
Hoşuma gitti.
Neden?
Erenler Belediye Başkanlığı'ndan tanıdığım ve şu anda ÇAYKUR Genel Müdürü olan Ekrem Yüce, o acının yıl dönümünde Sakaryalıları unutmamıştı.
İçimden 'Soyadı gibi Yüce bir insan... Adamsın bee Ekrem abi 'dedim. Çünkü Sakarya'dan çıkan birileri hep Sakarya'yı unutuyor. Tarih bu örneklerle dolu...
Ama Sayın Yüce bizi unutmadı ve o gece yaptığı bu jestle gönüllerde taht kurdu.
Bir akşam sonrası ise Kuzey Terminali'nde bulunan Çapoğlu Akaryakıt Tesisleri'nde Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Sakarya Şubesi iftar yemeği verdi.
İftar yemeğine katılamadım ama iftar sonrası tesise geldim ve Başkan Halit İnci'ye 'Hayırlı olsun' dedim...
Çıkışta ise gördüğüm manzara beni şok etti. Bir gece önce Kent Meydanı'nda halka çay servisi yapan ÇAYKUR TIR'ı, bu kez de cebinde parası olan işadamlarının emrine tahsis edilmiş...
'Kardeşim bu TIR tanıtım TIR'ı... Ne var bun da' sözlerinin arkasına kimse saklanmaz ise Sayın Yüce'yi zengin işadamlarının bulunduğu ortama bu TIR'ı hava atmak için getirdi diyerek, eleştirdim.
Hatta eleştirimin sonunda ise 'Biz de Köfteci Erdal'da bir iftar vereceğiz. TIR'ı gönderir misiniz? Ayrıca akaryakıt parası, personel ve sigorta parası devletin cebinden çıkan TIR'ı Kuzey Terminali'ne park ederiz. Hiç değilse yetim hakkı olan devletin kasasından park parası vermezsiniz" dedim. Önceki akşam Köfteci Erdal'a iftar verdik TIR gelmedi.
Gelmez tabi... Koskaca TIR bu... Her yere gidemez ki...
Neyse yazımda akaryakıtı, aşınma payı, içindeki görevlinin maaşı, sigortası devletin kasasından çıkan TIR'la bu kentte gezmek ve işadamlarına hava olsun diye devasa oyuncakla hava atmayı Sayın Yüce'ye yakıştıramadığımı da delikanlı gibi yazdım...
Çünkü o TIR'da kul hakkı var. O TIR'da yetim hakkı var. Kimse 'Kardeşim işadamlarına tanıtım yapıyoruz. Ne var yani' geyiği ile bu kentte peşinde bir TIR'la gezemez...
Haaaaaaaa... Gezer... Hem bal gibi gezer... Hem de krallar gibi gezer...
Gezer ama Allah adama sorar... Eğer bizi yaratana inanıyorsak, gün gelir Allah adama bunun hesabını sorar...
Neyse geçen hafta yaşanan ve köşemde yaptığım eleştiriler sonrasında Genel Müdürüm sağ olsun bizi adam yerine koydu ve telefonla aradı. Köşemde yazdığım gibi amacının milletvekilliği olmadığını, 17 Ağustos Depremini anma programı için TIR'ı gönderdiğini söyledi.
MÜSİAD'tan gelen istek üzerine TIR'ı gönderdiğini söyleyen Yüce: "Bu TIR Türkiye'yi geziyor. Tanıtım TIR'ımızdır. MÜSİAD'tan istek gelince bizde kırmadık" dedi.
Hadi diyelim biz haddimizi aştık... Olaya at gözlüğü ile baktık ve eleştirmek için Ekrem Yüce'ye yüklendik...
Hepsine eyvallah...
Ama önceki akşam Şeker Fabrikası'nda verilen iftar yemeğine katıldım. İftar yemeği verilen alana doğru yürürken gözlerime inanamadım. ÇAYKUR'un devasa TIR'ı yine kentimize gelmiş ve 150 kişilik davetli topluluğunun bulunduğu alanın tam karşısına yine yan kanatlarını açmış bütün endamı ile duruyordu.
Bir kez daha şok oldum...
Vallahi şok oldum...
İftar yemeğinde Genel Müdür Yüce yoktu ama fabrika bahçesinde 150 kişilik iftar için yine o TIR'ı göndermişti.
Yazık...
Allah çarpsın ki yazık...
Arkadaş bu TIR çocuk oyuncağı mı?
Madem bu TIR tanıtım TIR'ı...
Deprem gecesi tanıttınız. MÜSİAD iftarında tanıttınız. Şeker Fabrikası'nda bu TIR'ı kime tanıtıyorsunuz?
Madem bu TIR tanıtım TIR'ı... Türkiye'de 81 vilayet var. Hepsine bir kere gitse bize bu TIR'ın 80 gün sonra gelmesi gerekir. İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa gibi büyük illerde bu TIR ancak 1 ay kalsa tanıtım yapar.
Şimdi soruyorum Sayın Ekrem Yüce... Hem de adam gibi soruyorum...
Siz neyin tanıtımını yapıyorsunuz?
ÇAYKUR'un mu, kendinizin mi?
ÇAYKUR'un ise bu TIR neden ülkeyi gezmiyor? 10 günde 3 kere Sakarya'ya gelen bu TIR hafızalara ÇAYKUR'u kazımak mı istiyor?
Ayrıca madem Sakarya'yı çok seviyorsunuz. Hatta imkanlarınızı bize sunuyorsunuz. Hatta ve hatta internette; 'Ekrem Yüce bu kentin bir değeridir' deniyor. O zaman soralım bakalım size Sayın Yüce...
Depremden bu yana 11 yıl geçmesine rağmen halen bu kentte çocuklar prefabriklerde okuyor. Neden bu kentte bir 'ÇAYKUR İlköğretim Okulu' yok? Neden maddi anlamda zor durumda olan Sakaryaspor'un önünde 'ÇAYKUR' yazmıyor?
Daha sorayım mı?
Ve neden bu vatan topraklarında başka memleket yokmuş gibi 'O TIR' 10 gün içinde ille de 3 kez Sakarya'ya geliyor.
Madem Sakarya'yı çok seviyorsunuz. Bırakın ÇAYKUR'u gelin Sakarya'ya... Bu Sakarya sizi Rize'ye nasıl gönderdiyse bakarsınız Başkente de gönderir...
Hoşuma gitti.
Neden?
Erenler Belediye Başkanlığı'ndan tanıdığım ve şu anda ÇAYKUR Genel Müdürü olan Ekrem Yüce, o acının yıl dönümünde Sakaryalıları unutmamıştı.
İçimden 'Soyadı gibi Yüce bir insan... Adamsın bee Ekrem abi 'dedim. Çünkü Sakarya'dan çıkan birileri hep Sakarya'yı unutuyor. Tarih bu örneklerle dolu...
Ama Sayın Yüce bizi unutmadı ve o gece yaptığı bu jestle gönüllerde taht kurdu.
Bir akşam sonrası ise Kuzey Terminali'nde bulunan Çapoğlu Akaryakıt Tesisleri'nde Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Sakarya Şubesi iftar yemeği verdi.
İftar yemeğine katılamadım ama iftar sonrası tesise geldim ve Başkan Halit İnci'ye 'Hayırlı olsun' dedim...
Çıkışta ise gördüğüm manzara beni şok etti. Bir gece önce Kent Meydanı'nda halka çay servisi yapan ÇAYKUR TIR'ı, bu kez de cebinde parası olan işadamlarının emrine tahsis edilmiş...
'Kardeşim bu TIR tanıtım TIR'ı... Ne var bun da' sözlerinin arkasına kimse saklanmaz ise Sayın Yüce'yi zengin işadamlarının bulunduğu ortama bu TIR'ı hava atmak için getirdi diyerek, eleştirdim.
Hatta eleştirimin sonunda ise 'Biz de Köfteci Erdal'da bir iftar vereceğiz. TIR'ı gönderir misiniz? Ayrıca akaryakıt parası, personel ve sigorta parası devletin cebinden çıkan TIR'ı Kuzey Terminali'ne park ederiz. Hiç değilse yetim hakkı olan devletin kasasından park parası vermezsiniz" dedim. Önceki akşam Köfteci Erdal'a iftar verdik TIR gelmedi.
Gelmez tabi... Koskaca TIR bu... Her yere gidemez ki...
Neyse yazımda akaryakıtı, aşınma payı, içindeki görevlinin maaşı, sigortası devletin kasasından çıkan TIR'la bu kentte gezmek ve işadamlarına hava olsun diye devasa oyuncakla hava atmayı Sayın Yüce'ye yakıştıramadığımı da delikanlı gibi yazdım...
Çünkü o TIR'da kul hakkı var. O TIR'da yetim hakkı var. Kimse 'Kardeşim işadamlarına tanıtım yapıyoruz. Ne var yani' geyiği ile bu kentte peşinde bir TIR'la gezemez...
Haaaaaaaa... Gezer... Hem bal gibi gezer... Hem de krallar gibi gezer...
Gezer ama Allah adama sorar... Eğer bizi yaratana inanıyorsak, gün gelir Allah adama bunun hesabını sorar...
Neyse geçen hafta yaşanan ve köşemde yaptığım eleştiriler sonrasında Genel Müdürüm sağ olsun bizi adam yerine koydu ve telefonla aradı. Köşemde yazdığım gibi amacının milletvekilliği olmadığını, 17 Ağustos Depremini anma programı için TIR'ı gönderdiğini söyledi.
MÜSİAD'tan gelen istek üzerine TIR'ı gönderdiğini söyleyen Yüce: "Bu TIR Türkiye'yi geziyor. Tanıtım TIR'ımızdır. MÜSİAD'tan istek gelince bizde kırmadık" dedi.
Hadi diyelim biz haddimizi aştık... Olaya at gözlüğü ile baktık ve eleştirmek için Ekrem Yüce'ye yüklendik...
Hepsine eyvallah...
Ama önceki akşam Şeker Fabrikası'nda verilen iftar yemeğine katıldım. İftar yemeği verilen alana doğru yürürken gözlerime inanamadım. ÇAYKUR'un devasa TIR'ı yine kentimize gelmiş ve 150 kişilik davetli topluluğunun bulunduğu alanın tam karşısına yine yan kanatlarını açmış bütün endamı ile duruyordu.
Bir kez daha şok oldum...
Vallahi şok oldum...
İftar yemeğinde Genel Müdür Yüce yoktu ama fabrika bahçesinde 150 kişilik iftar için yine o TIR'ı göndermişti.
Yazık...
Allah çarpsın ki yazık...
Arkadaş bu TIR çocuk oyuncağı mı?
Madem bu TIR tanıtım TIR'ı...
Deprem gecesi tanıttınız. MÜSİAD iftarında tanıttınız. Şeker Fabrikası'nda bu TIR'ı kime tanıtıyorsunuz?
Madem bu TIR tanıtım TIR'ı... Türkiye'de 81 vilayet var. Hepsine bir kere gitse bize bu TIR'ın 80 gün sonra gelmesi gerekir. İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa gibi büyük illerde bu TIR ancak 1 ay kalsa tanıtım yapar.
Şimdi soruyorum Sayın Ekrem Yüce... Hem de adam gibi soruyorum...
Siz neyin tanıtımını yapıyorsunuz?
ÇAYKUR'un mu, kendinizin mi?
ÇAYKUR'un ise bu TIR neden ülkeyi gezmiyor? 10 günde 3 kere Sakarya'ya gelen bu TIR hafızalara ÇAYKUR'u kazımak mı istiyor?
Ayrıca madem Sakarya'yı çok seviyorsunuz. Hatta imkanlarınızı bize sunuyorsunuz. Hatta ve hatta internette; 'Ekrem Yüce bu kentin bir değeridir' deniyor. O zaman soralım bakalım size Sayın Yüce...
Depremden bu yana 11 yıl geçmesine rağmen halen bu kentte çocuklar prefabriklerde okuyor. Neden bu kentte bir 'ÇAYKUR İlköğretim Okulu' yok? Neden maddi anlamda zor durumda olan Sakaryaspor'un önünde 'ÇAYKUR' yazmıyor?
Daha sorayım mı?
Ve neden bu vatan topraklarında başka memleket yokmuş gibi 'O TIR' 10 gün içinde ille de 3 kez Sakarya'ya geliyor.
Madem Sakarya'yı çok seviyorsunuz. Bırakın ÇAYKUR'u gelin Sakarya'ya... Bu Sakarya sizi Rize'ye nasıl gönderdiyse bakarsınız Başkente de gönderir...
Belli mi olur?
Hüseyin Cumali
www.medyabar.com
tememXu 14 Yıl Önce
Hüseyin Bey buraya kadar çok güzel yazmışsınız. Bakıyorum ki her türlü yemek davetinide kaçırmıyorsunuz. Çaykur gelmiş çay dağıtmış yabancıya mı dağıtmış sakaryalı zengin veya fakir vatandaşlara dağıtmış. Devlettin kuruluşlarıda reklam yapmalı lipton yapıyorda birisi ses mi çıkartıyor. Peki siz pamukovaya ne kazandırdınız bir yazınızdada bunu dile getirir misiniz?
babur 14 Yıl Önce
bunlar var ya bunlar kendinin yada cemaatinin çıkarı olmasın allahın selamını vermez bunlar bunlar parçalayıp denize atsan bigün balık olup karşına çıkar bunlar