Pamukovalı olan İstanbul İl Genel Meclisi Ak Parti Grup Başkan vekili olan İsmail Yıldız ile haber 7 muhabirlerinden Nursel Tozkoparan’ın Röportajını Pamukovahaber okuyucuları ile paylaşmadan önce Pamukova’da da kamu Binalarının depreme ne kadar dayanıklı olduğunu bilmek istiyoruz. Pamukova da özellikle okullar yeni yapılmasına rağmen hala geçici kabulleri yapılmadı. Pamukovahaber olarak defalarca haber yazdık ama yetkililerden hiçbir yanıt alamadık.
Pamukova ya sık sık gelen İstanbul gibi mega kentin kamu binalarını depreme nasıl dayanıklı hale getirdiğini anlatan hemşerimiz İsmail Yıldız umarız bu yazımızı okuduktan sonra Pamukova’daki kamu binaları ile ilgili söyleyecekleri olacaktır diye düşünüyoruz.
İŞTE NURSELİ TOZKOPARAN IN İSMAİL TOPRAKLA YAPTIĞI RÖPORTAJ
Nursel Tozkoporan'ın röportajı
Geçen günlerde deprem yine kendini hatırlattı. Önce Marmara Ereğlisi’nde sonra da Fethiye de yüreğimizi ağzımıza getirdi.
Her sarsıntıda panik yaşıyoruz, sonra yine normal hayatımıza devam ediyoruz. Bu son Marmara Ereğlisi’nde deprem olduğunda ablamlarla birlikteydim… 99 depremini Çınarçık’ta yaşamış olan Ablam korku içinde “Evlerimiz tamam güvenli ama hastanede, spor merkezlerinde olabilirdik… Çocuklar okulda olabilirdi” dedi… Genel bir algı da kamu binalarının güvensiz ve yetersiz olduğu noktasında…
Aslında ablam çok doğru bir şey söylüyordu. İstanbul da kamu binaları depreme karşı güvenli mi? Binalarının tamamı gözden geçirildi mi? Gerekli güçlendirmeler tamamlandı mı?
Konuyu muhatabı ile konuşup bilgi almak istedim. Kamu binalarının güçlendirilmesi ya da yıkılıp yeniden yapılması ile ilgili çalışmalar yapıldığını biliyorum ama doğrusu gelinen son nokta nedir bilmiyordum.
İstanbul İl Genel Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili İsmail Yıldız’ın kapısını çaldım… Tüm akla gelebilecek soruları sordum. Cevabını fazlasıyla almış oldum. İyi ki bu röportajı yaptım, şimdi kendimi daha güven de hissediyorum… Sevgili ablacığım İsmail Yıldız Bey ile yaptığım bu sohbeti muhakkak okumalısın... Endişelerini gidereceği gibi İstanbul’da bilmediğimiz çok güzel hizmetlerin yapıldığını da öğreneceksin.
Yıldız, İstanbul’daki okul, hastane ve kamu binalarını olası depreme karşı güçlendirdiklerini veya yıkıp yeniden yaptıklarını söyledi.
İstanbul İl Genel Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili İsmail Yıldız ile kentsel dönüşümü konuştuk…
DEPREM ÖNCESİ YAPILAN YAPILAR YIKILIP YENİDEN YAPILDI
İstanbul deprem şehri maalesef, Kamu binaları, depreme hazır mı?
Hepimizin bildiği gibi deprem bir afet durumudur. Depremin ne zaman kaç şiddetinde olacağını hiç birimiz bilmiyoruz. Bildiğimiz tek bir şey var yaşadığımız ortamları, sağlam yaparsak deprem afetinden en az etkileniriz. 1999 depremi de milat olmuştur. Bu deprem sonrasında İstanbul’da okullarımız, hastanelerimiz, kamu binalarımız tek tek elden geçirildi. Sağlamlıkları tespit edildi ve depreme dayanamayacak yapılarımız hızla yenilenmeye başlandı.
Deprem öncesi yapılan yapılar, güçlendirilmek veya yıkılarak yeniden yapılmak suretiyle güvenli hale getiriliyor.
Kaynağı nasıl sağlıyorsunuz?
Kamu binalarımızı güvenli hale getirebilmek için en büyük kaynağımız, Sayın Başbakanımız’ın garantisi ile İstanbul Valiliği bünyesinde oluşturulan ve bütçesi 1 milyon 213 Avro’ya ulaşan İstanbul’da Sismik Riskin Azaltılması Projesi (İSMEP)’dir. Şu ana kadar İSMEP bütçesini % 70 oranında binalarımızın güçlendirilmesi ve yıkılarak yeniden yapılması için kullandık. Bu proje dışında okul, hastane ve kamu binalarını bakanlık yatırımı ve İl Özel İdaresi bütçesinden de yeniliyoruz.
OKULLARIN TAMAMINA YAKINI DEPREME HAZIR
Özellikle 4+4+4 yasasının çıkmasından sonra İstanbul’daki okullar yeterli mi? Ve mevcut okullar depreme dayanıklı mı?
İstanbul İl Genel Meclisi olarak, bir yandan mevcut okullarımızı güçlendirerek çocuklarımızın daha modern ortamlarda eğitim görmelerini temin etmeye çalışırken, diğer yandan da göç, nüfus artışı ve eğitim sisteminde yapılan değişiklikler sebebiyle ihtiyaç duyulacak okullarımızın yapımı için çalışmalar sürdürüyoruz. Bugüne kadar 29 bin 712 derslikli 1265 okulun yapımını gerçekleştirdik. İSMEP projesi çerçevesinde 438 okulumuzun güçlendirilmesi tamamlandı. 95 okulumuz yıkılarak yeniden yapıldı. 28 okulumuzun güçlendirilmesi devam ediyor. 44 okulumuzun ise yıkılarak güçlendirme işi devam ediyor. Her şeye rağmen biz
İstanbul olarak 4+4+4 eğitim sistemine hazırız. Okullarımızın tamamına yakınını depreme hazır hale getirdik.
Kamu binalarının güçlendirilmesine veya yıkılıp yeniden yapılması nasıl karar veriliyor?
Her bina güçlendirilmek zorunda değil ama devlet kendi sistemi içerisinde ilgili müşavirlik firmalarına kamu binalarının güçlendirilip güçlendirilmeyeceği veya yıkılıp yeniden yapılması veya hiç güçlendirmeye gerek olmadığı konusunda verdikleri rapora göre kara veriliyor. Bu açıdan bazı binalarımız güçlendirilmeyebilir ama çoğu binamız güçlendiriliyor. Belli bir oranda da yıkılıp yeniden yapılıyor. Bunu okul bazında düşündüğümüz zaman okullarımızın %65-70 civarında oranı güçlendiriliyor. Bir kısmı da yeniden yıkılıp yapıldı.
Okul binaların yıkılıp yeniden yapılması için kriter nedir?
Eğer bir yerde arsa problemimiz varsa ve o binayı yıktığımızda derslik sayısı iki katına ulaşacak şekilde yeniden yapabiliyorsak, orada daha çok güçlendirme yapmak yerine yıkıp yeniden daha büyük bir okula sahip olmayı yeğliyoruz. Sizin devlet olarak gidip ben bu okulu yıkıyorum diyemiyorsunuz, onun bir prosedürü var. Ama yıkılıp yapılma noktasında oranlarımız var. Mesela bir binanın %60 ının güçlendirilmesi % 40 ı yıkılıp yeniden yapılması gerekiyorsa, o zaman % 60 ı dikkate alarak yıkmak yerine güçlendirme yapıyoruz. Diğer bir kriter olarak da arsa eğer yıkıp yaktığımız zaman binayı büyültebilmeye müsait ise oradaki orana dikkat ediyoruz. Bu şu demek, mevcut okul 24 derslik yıktığımız zaman bunu 48 dersliğe çıkartabiliyorsak o zaman bu orana dikkat etmiyoruz direk yıkıyoruz ve daha büyük oranda derslik sahibi oluyoruz.
2015'DE BÜTÜN KAMU BİNALARININ GÜÇLENDİRİLMESİ TAMAM
Ne kadar okulun daha güçlendirilmesi gerekiyor?
Yaklaşık 1000 okulu elden geçirdik. Depremden sonra yapılan 1800 civarında okul vardı. Tahmin ediyorum 500 civarında okul kaldı. Onu da 2015 yılının sonuna doğru bütün kamu binaları buna okullar da dahil bitirmiş olacağız.
Peki, yıkılmasına karar verilen okulların öğrencileri, eğitimlerine nasıl ve nerede devam ediyorlar?
Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığımız kendi yapılanması içerisinde bir okulun yıkılmasına valilik ve İSMEP karar vermişse ilçe milli eğitim müdürlüğüne yazı yazılıyor. İlçe milli eğitim müdürlüğü o okula en yakın yerlere çocukları yerleştirerek eğitim devam ettiriliyor. Biz il meclisi olarak o çocukların okullara gitmesi için taşımalı eğitim noktasında taşımalı destek veriyoruz. O okuldan diğer okula gittiği için bazen uzak olabiliyor, vatandaşımız mağdur olmasın diye her hangi bir bedel ödemeden servis hizmeti İstanbul il genel meclisi tarafından karşılıksız olarak yapılıyor.
HEDEFİMİZ, DERS BAŞINA DÜŞEN ÖĞRENCİ SAYISI 25
En çok şikâyet edilen konulardan biri sınıfların çok kalabalık olması... Bu konuda bir çalışmanız var mı?
İstanbul İl Özel İdaresi ve İl Genel Meclisi olarak bundan 5-6 yıl evvel derslik başına düşen öğrenci sayımız 65 civarındaydı. Bu gün itibarıyla geldiğimiz süre içerisinde derslik başına düşen sayı 40’lere düşürdük.
Hedef nedir?
Hedefi Sayın Bakanımız 25 olarak verdi. Biz o hedefe yakın bir şekilde plan ve performans hazırlıyoruz. Tahmin ediyorum onu da belli bir zaman dilimi içerisinde gerçekleştireceğiz. Ama burada ifade etmem gereken konu, bu durum İstanbul geneleninde olan ortalama. Bazı bölgelerimizde bu oran 40 değil 60 olabilir, bazı yerlerde 20-25 kişilik sınıflar olabilir. Ortalama anlamında derslik başına düşen sayı 40.
Bu hedefe ulaşmak için kaç yıl öngörüyorsunuz?
Bu yıl yeni çıkan 4+4+4 kanunuyla beraber Sayın Bakanımız İstanbul genelinde ve Türkiye genelinde bir projeksiyon çıkarttı ve bir maliyet çıkarttı. Hedeflediği 25 kişilik sınıflar… Hem bize yeni kaynak aktararak hem de mevcut kaynaklarımızla bu hedefleri yakalayacak şekilde bir performans göstereceğimizi düşünüyorum. Bu da 2-3 yılı bulabilecek.
Okullardan sonra en büyük sorunların başında sağlık kurumlarının yetersizliği ve yoğun talebe cevap verilememesi…
Hastanelerle ilgili olarak da İl Genel Meclisimiz Sağlık Bakanlığımızla ortak çalışma yapıyor. Sağlık Bakanlığının sağlık politikalarıyla uyuşan yatırımlar yapıyoruz. AK Parti’nin İstanbul İl Genel Meclisi’nde çoğunluğu elde ettiği yıl olan 2004 yılında bitirilememiş yaklaşık 20 hastane vardı. Ak Parti ilk önce bitirilememiş hastaneleri bitirdi. Daha sonra da 4 tane büyük hastane yaptı. Avrupa standartlarında yaklaşık 500 yataklı Pendik Devlet Hastanesi tamamlandı. Bun un yanında Arnavutköy Devlet Hastanesini, Yedikule Göğüs Hastanesi de bitirilerek hizmete açıldı. 20’ye yakın hastaneyi bitirdik. Sosyal politikaları önceleyen hükümetimizin iş başında olması sebebiyle sağlıkta büyük devrim diye nitelendirilen uygulamalar başlatıldı.
Hedefte ne kadar hastane var?
Allah nasip ederse bu yıl itibariyle 3 tane hastane yapacağız. Bunlardan bir tanesi Çekmeköy Devlet Hastanesi, bir tanesi Büyükçekmece Devlet Hastanesi, bir tanesi de Mehmet Akif Ersoy Hastanesi. Sayın Başbakanımızın seçim zamanında açıkladığı, geçen kongremizde de detaylı olarak açıkladığı, iki tane büyük şehir hastanemiz var. Bir tanesi Sancaktepe bölgesinde, diğeri de İkitelli bölgesinde yapılacak. Bunlar yaklaşık 3000 yataklı, Avrupa standartlarında çok büyük modern hastaneler olacak. Bu yapılacak hastanelerle de İstanbul’un sağlıktaki yapılanması hemen hemen tamamlanmış olacak. Bunun yanında Kartal, Göztepe ve Okmeydanı hastanelerimizde kamuoyuna yansıdığı şekilde yenileniyor. Aynı şekilde İSMEP projesi bütçesinden Ümraniye ilçemize Ümraniye Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin ihalesini inşallah önümüzdeki günlerde yapılacak.
8 YILDA YÜZÜN ÜZERİNDE TARİHİ ESER RESTORE EDİLDİ
İstanbul deprem şehri ama aynı zamanda önemli bir turizm şehri de. Tarihi ve kültürel yerlerimiz ile ilgili de çalışmalarınız var mı?
İstanbul İl Meclisi, yaklaşık son 8 yılda İstanbul’da 100’ün üzerinde tarihe ve Osmanlıya ait eserlerin tekrar halkıyla buluşabilmesi için çok ciddi kaynak aktardı. Yani yüzün üzerinde tarihi eser restore edildi. Sayın Başbakanımızın hükümete gelir gelmez çizdiği bir vizyon vardı.
Neydi bu vizyon?
Tarihi varlıklarımızı yeniden gün yüzüne çıkartarak, sonra da hem halkımızın beğenisine hem de yurt dışından gelecek turistlerin beğenisine sunularak bir turizm ekonomisi oluşturmak. Geçmiş dönemde İstanbul’a gelen turist sayısı 6 milyon iken önce 9 milyona sonra 11 milyona gibi rakamlara çıktı. Burada gezilebilecek görülebilecek tarihi alanların restore edilmesinin katkısı olduğu kadar ülkemizin huzuru anlamında uygulanan politikaların da etkisi olduğunu düşünüyorum.
Tarihi eserler konusunda yaptıklarınızı biraz açalım mı?
Tarihi Eserlerimiz konusunda da birçok kanaldan çalışmalar sürdürülüyor. Fatih Camii’si başta olmak üzere birçok eser Vakıflar tarafından onarıldı. Kültür Bakanlığımız, Belediyelerimiz bu konuda hassasiyetle duruyorlar. İl Özel İdaresi bütçesinden restorasyonu gerçekleşen tarihi eserlerimiz olduğu gibi birçok eseri de 2010 Kültür Başkenti projesi çerçevesinde restore ettirdik.
Ayasofya bölümünde yaptığımız çalışmalar var mı?
Elbette… Ayasofya’nın arkasında Topkapı Sarayı var buralar peyderpey gündeme alınıp sırayla restore ediliyor. Ana yerler bitti. Hırka-yı Şerif restore edildi. Peygamber Efendimizin Hırkayı Şerifi İl Özel İdare Meclisi tarafından restore edildi. Kutsal Emanetler bölümü restorasyonu yapıldı bunu İl Meclisi yaptı. Harem Bölümü yine İl Özel İdaresinin yaptığı projelerden.
İL GENEL MECLİSİ, YATIRIMCI BİR KURULUŞ, İŞLETMECİ DEĞİL
Bazı yerlerin restorasyonunu belediyeler ya da vakıflar yapıyor bazılarını da siz yani İl Meclisi yapıyor. Sizin görev alanlarınız nedir?
İl Meclisi daha çok mevcut bakanlıklarımızın ve belediyelerimizin ihtiyacı olan yatırımlara destek olur. Biz İl Meclisi olarak daha çok yatırımcı bir kuruluşuz yani işletmeci değiliz.
Bu ne demek?
Mesela, hastaneye yatırım kararı alıyoruz, ihale ediyoruz, işi bitiriyoruz. Daha sonra işletilmek üzere Sağlık Bakanlığına devrediyoruz. Biz orada işletmeci değiliz, sadece yatırımcıyız. Aynı şey spor tesisleri için de geçerli. Biz bir yere spor tesisi yapıyoruz yaptığımız o spor tesisi bakanlıksa bakanlığa, belediyeyse belediyeye veriyoruz. Bakanlık bunun işletmeciliğini yapıyor. Yatırımların hangi bölgeye ve hangi şekilde yapılacağına ilişkin kararı il meclisi veriyor.
Peki, finansı nasıl sağlıyorsunuz?
Merkezi vergi gelirlerinden aldığımız pay yaklaşık %1,2 oranında. Ana kaynağımız bu. Bununla beraber kendimize ait küçük gelirlerimiz var.
Az önce dediniz ki spor tesisleri yapıyoruz. İstanbul’daki mevcut spor salonları ihtiyacı karşılıyor mu?
2012 Spor başkenti İstanbul. Bu anlamda spor başkentine yakışır yeni projeler yapıyoruz. Şu an devam etmekte olan 4 tane büyük projemiz var. Beylikdüzü Spor Kompleksi, çok modern çok büyük olimpik büyüklükte bir spor tesisimiz. Orada yüzme havuzlarımız var, basketbol sahalarımız var, diğer spor etkinliklerinin yapılacağı sahalar var. Bu projeyi Spor Toto yani Spor Genel Müdürlüğü ile beraber yürütüyoruz. Bununla beraber Kâğıthane’de Yahya Kemal spor salonumuz var. Sancaktepe ilçemizde yine aynı büyüklükte ve aynı özellikte spor tesislerimiz var. Bunlar şu an bizim İstanbul’da yaptığımız yatırımlar. Bu yıl içerisinde yatırım programımızda olup bütçe olarak ayırdığımız, yatırıma dönüştüreceğimiz Şile’de bir spor tesisimiz var. Maltepe spor kompleksimizi ihale ettik, bununla beraber bu yıl içerisinde Güngören’de çok büyük bir spor tesisi yapacağız, Bağcılar’da büyük bir spor kompleksimiz var. İnşallah nasip olursa Büyükşehir belediyesi ve Esenler belediyesi ve İl Özel Meclisi beraber Esenler’de güzel bir stat yapacağız.
Bir bölgede spor kompleksi yapılacağına kim karar veriyor?
İl Meclisi karar veriyor.
İhtiyaç olduğunu nasıl tespit ediyorsunuz?
İl özel idaresi İl meclisimizin almış olduğu kararları hayata geçiren bir idari yapıdır. İl meclisleri mahalli seçimlerle yani belediye seçimleriyle beraber seçtiğimiz o listeden bir tanesi il genel meclisleri seçimidir. İl meclisi şu an itibariyle 277 meclis üyesinden ibarettir. Toplam 39 ilçeden gelen meclis üyelerinden oluşuyor. Bunun 157 kişisi Ak Parti gurubuna ait. 116 meclis üyemiz ise CHP gurubuna ait, diğer partilerden de meclis üyelerimiz vardır. Seçilen bu meclis üyesi arkadaşlar kendi bölgelerindeki okul ihtiyaçlarını, spor tesislerini, sağlık yatırımlarını belirleyip il meclisine taşırlar. Meclisimize önerge olarak veya bütçe zamanında teklif olarak verebiliyorlar. Tespit edilen sorunlar il meclisinde karar haline getiriliyor daha sonra da il özel idaresi tarafından yatırım haline dönüştürülüyor. Sistem bu şekilde yürüyor.
ASLI GÖREV; EĞİTİM, SPOR, SAĞLIK HİZMETLERİNE DESTEK VERMEK
Asli göreviniz nedir?
Eğitim, spor alanları, sağlık hizmetleri ve emniyete lojistik destek vermek. Emniyet il müdürlüğüne teçhizat anlamında desteğimiz oluyor. İstanbul’un MOBESE anlamında bütün kameraları İl Meclisinin kararlarıyla ve bütçesiyle yapılmıştır. Dolayısıyla İl Meclisinin birinci görevi okul yapmak. Bütçemizin asgari %20’sini okul yapmaya ayırmak zorundayız. Ama biz bütçemizin %50’sini eğitime ayırıyoruz. Yaklaşık %30’unu sağlığa, %15 ini de spora ayırıyoruz. Geri kalanını diğer sosyal projelerde kullanıyoruz.
BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN PROTOTİPİ GİBİ
Farklı partili meclis üyeleri arasında diyalog nasıl kuruluyor?
İl genel meclisi Büyük Millet Meclisinin prototipi gibi. Tabi Ak parti il genel meclisinde çoğunluğa sahip. Karar noktasında da yeter sayıya sahip bir gurup. Ama bu yeter sayımız olmasına rağmen, ilişkilerimizi daha çok ikili diyaloglarla yürütmeye çalışıyoruz. Yani diğer partilerdeki arkadaşlarımızla uzlaştığımız yönler olduğu gibi uzlaşamadığımız noktalar da oluyor. Bu zaten siyasetin doğasında var.
İstanbul il Kongresi çok şaşalı geçti. Halkın bu yoğun ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bütün teşkilat İl Başkanlığımızın arkasında duruyor. Meclis Üyeleri, İl genel meclis üyeleri, büyükşehir belediye meclis üyeleri, ilçe belediye başkanlarıyla kenetlenmiş bir şekilde il başkanımızın arkasında durarak o günkü manzarayı ortaya koydular. Bu çalışmanın eseridir. İnsanı zorla bir yere getiremezsiniz. Zorla toplama olmaz. Bu bana göre Ak Parti’ye güvenin hala devam ettiğinin ve yükselerek devam ettiğinin bir göstergesidir benim açımdan. Teşkilat mantığı açısından mevcut il başkanımızın teşkilatla, belediyelerle, il meclisi üyeleriyle, belediye meclisi üyeleriyle, ilçe başkanlarıyla beraber kenetlenmesinden kaynaklanan mükemmel bir görüntü olarak görüyorum.