Halka arz edilirken, hisse senedi alacak olanlara kota konuldu.
Hisse senetlerinin yüzde 80’inin yabancılara, yüzde 10’unun yerli kurumsal yatırımcılara (bankalara, sigorta şirketlerine, yatırım fonlarına) ve nihayet yüzde 10’unun yerli bireysel yatırımcılara (Ayşe Teyzem ve Ali Rıza Bey Amcam’a) satılması öngörüldü.
Satış sonunda satılan hisse senetlerinin,
* Yüzde 80’ine 159 adet büyük yabancı yatırımcı sahip oldu.
* Yüzde 10’unu içeriden 268 banka, şirket, yatırım fonu satın aldı.
* Kalan 10‘unu da 29 bin 869 küçük yatırımcı paylaştı.
Milliyet Ekonomi’nin finans yazarı Zeynep Aktaş’tan öğrendiğime göre, Halkbank’ın halka arz öncesinde borsa da 312,265,992 adet hisse işlem görüyordu.
Hisselerin yüzde 90.76’sı yabancıların elinde idi.
Halka arz sonrasında Halkbank’ın 1,25 milyar TL olan çıkarılmış sermayesinin %23,92’sine tekabül eden 299 milyon TL nominal değerli hisse satışı sonrası
yabancıların payı %95.28’e çıktı.
Yabancılara hayırlı olsun da...
Hani benim payım? Hani benim payım?
Bizim Anadolu’da küçük çocukları eğlendirmek için avuçlarını açarlar...
“Bak burada bir kuş varmış“ dedikten sonra, çocuğun parmaklarını teker teker, teker teker bükmeye başlarlar.
“Bu parmak kuşu görmüş. Bu parmak taş atarak vurmuş. Bu parmak pişirmiş. Bu parmak da kuşu afiyet ile yemiş...” dedikten sonra açıkta kalan parmağı yakalarlar.
Ve hikayeye devam ederek...
“Bu zavallı da, hani benim payım, hani benim payım diyerek ağlamış...” derler...
İşte o biçim...
Hani benim payım?
Adı üzerinde “Halka Arz”...
Halka arz da... Halkın payı çok az!
Halkbank başarılı, kârlı bir banka. Halka hizmet ediyor. Bu halka hizmetin karşılığı biriken kâr, hisseleri ellerinde tutan yabancılara gidiyor.
Şimdi olup biteni tartışmanın yararı yok.
Ama önümüzde de hisse senetleri halka arz edilecek iki kamu bankası daha var.
Hiç olmaz ise onlarda, halka öncelik verelim.
Halk birikimini değerlendiremiyor
Unutuluyor. İngiltere’de ve daha sonra bazı Avrupa ülkelerinde özelleştirme başladığında, halka arzlarda önce özelleştirilen kurumlarda çalışanlara sonra küçük tasarruf sahiplerine hisse satışına öncelik verildi. Bu şekilde sermayenin halka yayılması sağlandı. Halk hisse senedine yatırıma alıştırıldı. Çalışanlara ve halka yapılan satışlarda taksit ve tenzilat uygulamalarına gidildi.
İMKB’de işlem gören hisselerin yüzde 64.1’ine yabancılar sahip. Türklerin payı sadece yüzde 35.9 oranında. Getirisi en yüksek, en değerli hisse senetleri yabancıların elinde. Kamu bankasının hisse senetleri satılırken yabancılara yüzde 80 pay ayrılınca, yabancıların İMKB’deki ağırlığı daha da artıyor.
Mevduat faizi, devlet borçlanma senetleri faizi küçük tasarruf sahipleri için cazibesini kaybetti. Küçük tasarruf sahibi için şimdilerde birikimini değerlendirebileceği tek yer borsa. Ama satın alabileceği hisse senedi yok. Hisse senedini satışa çıkaranlar halka değil, yabancıya satmayı tercih ediyor.
Bu işte bir terslik yok mu?
”Hani benim payım? Hani benim payım?”
Göngör Uras
Milliyet Gazetesi