“Sevgili öğretmenim Abdullah Çalışkan,
ölümünüze çok üzüldüm ancak sizi öğrenciniz olmakla hep gurur duydum. Siz Atatürkçü,
cumhuriyetçi, vatanını, milletini seven bir öğretmendiniz, bizi de öyle yetiştirdiniz.
Hiç unutmam bir gün hiç yapmadığınız halde derse geç kaldınız, bir arkadaş eğitim şefimizle çok
sert bir tartışma yaptığınızı söyledi. Sınıf sus pus olmuştu, şimdi öğretmen gelecek, o sinirle sınıfta
esip gürleyecekti. Ama siz sınıfa gülerek girdiniz, ceketinizin yakasını tutup dışarı doğru silkelediniz,
…………………
Yazının tamamını Ayşe Öz’ün köşesinde okuyabilirsiniz