Günümüzde makam sahibi olmak, birilerinin hakkı olan koltukları elde etmek maalesef üzücü ama siyasetçilerin baston değneği olmaktan geçiyor.
İki gün önce yeni Gevye yolunun açılış töreninde gördüklerim beni şaşırtmadı. Hafta içinde yapılacak açılış töreni için bakana hoş görünme adına kalabalık oluşturma adına oraya toplanan birçok memur vardı. Çoğunu tanıdığım için burada adlarını ve mevkilerini yazmak istemiyorum.
Bakan alana geldiğinde ona yakın olmak için elini sıkıp hatta kendini takdim etmek için sırada bekleyenler vardı. Ön cephedeki memurlar kendi koltuklarını korumak hatta göze girmek için bunu yaparlarken, arkada olanlar ise öndekilere “Evet biz buradayız. Arkandayız” der gibiydiler.
Halbuki devletin memurunun yol açılışında ne işi olabilir? Yol açılışlarında mülki amir olabilir. Muhtarlar olabilir, partililer olabilir, vatandaşlar olabilir ve olmalıdır.
Memur vatandaşın hizmetinde olduğu için, makamında bulunmalı gelen vatandaşların işlerini yapmalı ve hizmet etmeli, sonuçta vatandaşın vergisi ile maaşını almakta ona hizmet için orada bulunmaktadır.
Pamukova da özellikle Milli Eğitim kurumunda görevli okul müdürleri yer yer bu tür açılışlarda kendileri ile kurumları ile ilgili açılışlar olmadığı halde bu tür törenlerinde nasıl oluyor da hep birlikte bulunabiliyorlar? Hem de okullarından resmi izinsiz ayrılabiliyorlar?
Belki de onarlı oraya birileri zorla getiriyor. Eğer onlar o tür yerlere gelmeseler birileri de onlara o makamı dar edebilir.
Ancak bu durum sadece iktidar partisi için geçerli. Eğer bir muhalefet partisi bölgeye gelse böyle olmuyor. Hatta bir mitinge gittiği tespit edilen memur olursa hakkında çeşitli yalanlarla soruşturma açılabiliyor.
Böyle bir örneği yaşamış yakın çevrenizde çok kişi vardır.
Yıllar önce Pamukova da öğretmen olan adının sadece baş harflerini vereceğim bir büyüğümüz bakın neler yaşadı.
Olay 1980 öncesi yaşandı. Belki de 1974 yıllarından Ecevit in iktidar olduğu koalisyon hükümetleri dönemiydi.
A.G öğretmen Geyve ye gelen Bülent Ecevit e bir sepet üzüm vermişti. Bunu gören muhalifleri A.G yi derhal Milli Eğitime şikayet ettiler. Tabi Milli Eğitim öğretmen hakkında soruşturma başlattı. Bu soruşturma öğretmeni yıllarca işinden etti, yargıda koşturdu. Sonunda mesleğine geri döndü ama çektikleri yanına kar kaldı. Ekmeğinden edenleri vurmadı. Ekmeğinden edenlerden intikamını almadı. Yargı sadece ona itibarını geri verdi.
Çektikleri yanına kar kaldı.
Bugün ne değişti?
Şimdi her memur istediği yere gidip siyasetçilere destekçi olabilir mi?
Tabi ki hayır, fark şu şimdi iktidar partisi gelince bir şekilde gidebilir. Zaten o iktidar ona o koltuğu vermiştir. Çünkü artık hukuk devleti değil, biz siyaset devleti olduk bile.
Her hükümet kendi adamlarına bir koltuk bulmak zorunda, aksi halde iktidarda kalamaz. Ancak oy veren vatandaş ise vergiyi iyi vermek durumunda eğer oda vergisini vermezse yasalar çerçevesinde onun işyerlerine haciz gelebilir. Maazallah hayatı kararabilir.
Nasıl olsa oy veren vatandaşı bir şekilde siyasetçi kandırmasını biliyor, seçim öncesi ona bol bol vaatlerde bulunuyor, kendini seçtirmesini biliyor. Daha sonrada gelsin paralar, gelsin arabalar, gelsin yakın akraba, eş dost, partililere halkın koltukları.
Ne diyelim. Artık bir şey olmak istiyorsak, iş sahibi olmak istiyorsak, bir yerlere gelmek istiyorsak, siyasetçilerimize yalak olmak durumundayız, nasıl olsa onlar oy almanın yolunu, vatandaşı yolmanın yolunu öğrenmişler.
Biz vatandaş olarak ise oyumuzu nasıl kullanacağımızın yolunu öğrenemedik.
SAYIN HOCAN İLÇENİZDE BUNLARI BİLMEYEN YOK .ADAM İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ.YILLARDAN BARI ORADA SİYASETEN OTURMAKTA
KENDİ ÇİFTLİĞİ GİBİ KULLANIYOR.EĞER YALAKA OLMASAN BU DEVİRDE BİRYERLERE GELEMESİN.NEDEN SEN BEN SENDİKANIN AÇTIĞI KURSA KATILIP MÜDÜR OLAMADIK
KESER DÖNER SAP DÖNER HAK EDENLER HAKKINI ALIR.