Tantan özetle şunları kaydetti: TÜİK raporları ortada: 3 milyonu resmi 3 milyonu gayri resmi 6 milyon kişi işsiz. Ücretlilerin yaklaşık 4 milyonu da kaçak. Biz söylemiyoruz, resmi raporlar söylüyor!
Gerçek gün gibi ortada: AKP hükümetinin işsizlikle mücadele etmek diye bir derdi yok. Amaçları yarattıkları zengin aileleri daha da zenginleştirmek, vergi indirimleri, teşvikler ve destekler de işin tuzu biberi.
Ayrıca iktidar, Türkiye’yi yüksek teknolojik altyapılarla ve yüksek ücretli üretim alanına dönüştürmesi gerekirken, ucuz işçilikle tüketim toplumu yaratmaktadır. İŞTE O AÇIKLAMA:
Günlerdir kamuoyunda tartışılan TORBA YASA, aslında Türkiye’yi 3 Kasım 2002’den bu yana yöneten AKP’nin siyasi zihniyetinin açığa çıkmasıdır. Halka vaat ettiği “Yolsuzluk ve yoksullukla mücadele edeceğim” sözü slogandan ibaret olan siyasi iktidarın gerçek yüzü bu yasayla birlikte bir daha ortaya çıkmıştır. Bu yüz, naylon faturacıya affın yüzüdür, bu yüz vergi kaçıranı affeden yüzdür ve bu yüz fakir halkı “dilenci” yerine koyan karanlık yüzdür. 3 Kasım 2002’de hırsızı kurtaran bu siyasi zihniyet, kaçakçılık yapanı meşrulaştırmış, namuslu alın terini yok etmiştir.
2002’den bu yana 9 yıl geçmiştir. 2011 yılında da AKP, “Cumhuriyet tarihinin en büyük affını getiriyoruz” diyerek yine alın terinin karşısında olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Kimdir affedilen? Kamuyu, hazineyi yağmalayan, emeğiyle geçinen halkı daha da fakirleştirenlerdir! Ve iktidarın “yoksulun yanındayım, yolsuzlukla mücadele ediyorum” sloganının da sadece slogandan ibaret olduğu tekrar tekrar ortaya çıkmıştır.
Meydanlarda işçi bağırıyor, memur bağırıyor, alın teri sermayesi bağırıyor ve namuslu işadamı bağırıyor. TORBA YASA halk için değil, ülkeyi yıllardır yöneten bazı “aileler” için çıkarılıyor. Aflar onlar için, teşvikler onlar için. Peki ya “dilencileştirilen” halka ne vaat ediliyor? Süslü cümlelerle, adlarını bile bilmedikleri şairlerin dizeleriyle “kara para ekonomisinin, yolsuzluk ekonomisinin, kayıtdışı ekonominin, kaçakçılık, kumar ve fuhuş ekonomisinin devamı için” çalış!
TORBA YASA’da ne var peki?
Yalanın adı Torba Yasa. TOBB’da imzası atılan “İstihdam Strateji Belgesi” diye anlaşılmaz bir belge ortalarda dolaşıyor. Bu belge ne anlama geliyor? AKP hükümeti, ne zaman istihdam yaratmaktan, işsizlik ile mücadeleden bahsetse, altından kendi yarattığı zenginlerine teşvikler çıkıyor. TÜİK raporları ortada: 3 milyonu resmi 3 milyonu gayri resmi 6 milyon kişi işsiz. Ücretlilerin yaklaşık 4 milyonu da kaçak. Biz söylemiyoruz, resmi raporlar söylüyor! Gerçek gün gibi ortada: AKP hükümetinin işsizlikle mücadele etmek diye bir derdi yok. Amaçları yarattıkları zengin aileleri daha da zenginleştirmek, vergi indirimleri, teşvikler ve destekler de işin tuzu biberi. Ayrıca iktidar, Türkiye’yi yüksek teknolojik altyapılarla ve yüksek ücretli üretim alanına dönüştürmesi gerekirken, ucuz işçilikle tüketim toplumu yaratmaktadır.
Madde madde sıralarsak AKP ne yapmakta?
1-Ucuz işgücüne dayanan ihracat.
2-Gelir dağılımının daha da adaletsizleştirilmesi.
3-Kendi zenginini yaratmak.
4-İşsizliğe çare bulamamak.
5-Dış sermayeye dayalı büyümek.
6-İstihdam yaratmamak.
7-Tüketime dayalı programlar oluşturmak.
Uzmanlar, sendikacılar resmi rakamlarla uyarıyor:
Yasa çıkarsa, deneme süresi gençler için, 2 aydan 4 aya çıkacak. Yasa çıkarsa, küçük sanayi sitelerini küçük omuzları ile sırtlanan 360 bin resmi çırağın, denetimsizlik nedeni ile hakları yeterince korunamayan 200 bin stajyerin ücretleri düşecek. Ücretler 146TL’ye kadar düşecek. Yasa ile gönüllü stajyerlik geliyor. İşsizlikten kurtulmaya çalışan yüz binlerce genç, işyerlerinin dayatması ile ücretsiz, kayıtdışı çalışmayı kabullenecek. Yine 16-18 yaş arasında çalışan 200 bine yakın genç için asgari ücret geçim indirimi hariç 576 TL’den 486 TL’ye düşecek. Bu yasa çıkarsa; onbinlerce belediye ve il özel idaresi işçisi, Milli Eğitim veya Emniyet teşkilatının taşra teşkilatına sürgün gidecek. Atandığı yerde 5 gün içinde işe başlamazsa işini kaybedecek. İhtiyaç fazlası bildiren belediye 5 yıl boyunca yeni işçi alamayacak. Taşeron ile anlaşacak. Taşeronlaşma yaygınlaşacak. Kamu emekçisi, esnek çalışacak, geçici görevlendirmeyle yasal olarak 6 aya kadar sürgüne gönderilebilecek. Hak alma şartları zorlaşacak. Şirketler artık daha az kadrolu istihdamı tercih edecek. Sadece ihtiyacı kadar işçi çalıştıracak. Esneklik artacak. Uzaktan, evden, çağrı üzerine çalışma yaygınlaşacak.
Son olarak şunu söylüyorum:
Kendi zenginini yaratmak için her yolu deneyen iktidar, vergi aflarıyla halkı cezalandırmaktadır. Gümrük kapılarında yapılan kaçakçılığa göz yummakta, sınırları yolgeçen hanına çevirmektedir. Milyarlarca dolarlık hayali ihracat dosyaları raflarda tozlanmaktadır, Aynı zamanda organize suç ve terör örgütü olan PKK, siyasi- ekonomik- mali ve idari anlamda büyük güce ulaşmaktadır. Ve terör örgütü, ülke içinde ve dışında özgürleşmiştir. Terörü ortadan kaldırmayan, finansmanına el koymayan iktidarın, TORBA YASA’yla birlikte ekonomik- güvenlik- siyasi stratejinin de olmadığı ortaya çıkmıştır. Ve bu düzen namuslu insanlar bir araya gelmezse değişmeyecektir. Gücünü tarihinden alan Türk milletine, siyasetçisine, gazetecisine, alın teriyle iş yapan sermayedarına sesleniyorum: Bütün namuslular bir araya gelin! Güncelleme Tarihi: 09 Şubat 2011, 21:57