Ben Pamukova’nın bir dağ köyünde dünya ya geldim. Bir tesadüf belki okudum. Hem de çok okudum. Hatta birçok kimselerin elde edemeyeceği imkan ve fırsatları yakaladım. Sonra doğduğum yere geldim.
Düşüncem ise kendi doğduğum yerime öğrendiklerimle bir şeyler yapmak istemiştim. Belki zor olan işi seçtim. Bu gazetecilik gibi, bazılarını rahatsız eden, dürüst insanları ise kendilerini anlatma konusunda yardımcı olan bir uğraşı seçtim.
Nitekim yeniden geldiğim ilçemde yanlışları yazdığım zaman rahatsız olanlar olmadı değil.
Ancak senin gibi hiçbir şekilde akmaz kokmaz insanlarla işim olmadı.
Sen doğup büyüdüğün yerde belki bulamayacağın insanlık ve imkanı burada buldun. Oturduğun hak etmediğin koltukta sinsice oturup kaldın.
Sanki burası babanın yeri gibi gelecek gençlere bile hala sans tanımak istemiyorsun. Hala oturuyorsun.
Oturmana kimseden bir tepki gelmediğini sanma. Oradan ayrılıp toplum içine bir çık bakalım. Etrafında kaç kişi bulacaksın, Senle ilgili çok şeyler konuşuluyor. Ancak ben bu güne kadar senle ilgili bir kelam etmedim gibi seni adam sanıp birde kendi sitemde tanıtmaya çalıştım.
Gelelim mevzuya: sense oturup güzel güzel günlerini geçirdiğin o yerde yapman gerekeni yapmadığın gibi. Birde etrafına topladığın insanlara benim hakkımda öyle şöyle diyebiliyorsun.
Sanma ki duymaz, sesini çıkarmaz, ya da öyle diyerek sana Pamukovalılar madalya takarlar.
Biz bu Pamukova daha kurulmadan buralara gelmiş, geçmişten bu güne buranın gelişmesinde dedemizden, babamıza, babamızdan bizlere düşün, bizden de çocuklarımıza düşecek sorumluluk ve artı değer oluşturmak için çalışmış, Kimseyi ötekileştirmemiş insanların torunlarıyız.
İlçemizi sevdiğimiz için devletimizin bize verdiği emeği burada da hak ettirebilmek için daha iyi imkanlardan çekip memleketimize hizmet için gelmişiz.
Sizse sadece karın doyurmak ve belki de doğduğunuz yerde bulamadığınız imkanları burada bulmak için gelmişsiniz, size verilen devlet imkanlarını neden gidip kendi doğduğunuz yerde kullanmıyorsunuz da gelip buralarda Pamukova lı birinin arkasından konuşuyorsunuz.
Birde neden beni görünce sırıtıyorsunuz. Siz ikiyüzlü müsünüz?
Sayın Dümbük!
Pamukova ya tayinimi isteyip geldiğim günden beri böylesine seviyesi biraz ağır yazıyı kaleme almadım. Hatta kendi hakkımda olmuş birçok haksızlık karşısında bile bu kalemi kullanmadım.
Ancak sizlerin devletin makamına oturup yani biz Pamukovalılara hizmet edeceğiniz makama oturup. Benim hakkımda karşınıza aldığınız kişilere anlattığınız olayların öyle olmasında sizlerin ve sizin benzerinizin katkısı olduğunu şimdi anlıyorum. Ancak orda siz yoktunuz. Ve olan olaylar tamamen benim ses kaydına aldığım olaylardır. Olaylar arşivimdedir. İsterseniz gelirsiniz birlikte izleriz.
Ama ben hiçbir zaman kendimi savunmaktan aciz değil, hiç de yapılan böylesi terbiyesizliklere karşı gerekli cevabı veremeyecek bir insan değilim.
Sayın dümbük!
Siz hangi rengi taşıyorsunuz. Renginiz belli mi? Yoksa insanları kandırarak her dönemin adamı olup bu günü geçmiş porsumuş bedeninize karşı daha ne kadar kalacağınızı zannediyorsunuz.
Biz buralıyız. Pamukovalı derler bize. Pamukovalılar sıcak kanlıdır. Pamukovalılar ağırbaşlıdır. Pamukovalılar insan ayrımı yapmaz. Eğer yapsaydı sizler burada yıllarca kalamazdınız.
Size demem şudur ki!
Biran önce emekli olup adam olun. Orda oturup Pamukovalı gençlere o koltukları bırakın. Pamukova da doğup büyümüş tozunu. Kışını çekmiş ve Pamukova yı tırnakları ile değiştirmek için çalışmış, onların anne ve babalarına çocuklarının mutlu olduğunu görmelerini sağlayın.
Emekli olduğunuzda da bence cami köşelerinde aynı dedikodularınızı yapmayın. Çünkü emekli olup sizin gibi tarlası olmayan, bağı olmayan insanlar mutlaka insanları çekiştirme içinde boş zamanları olan insanlar olur. Bazıları boşta olsa insani değerleri korurlar. Ama sizin gibiler edindiğiniz alışkanlıktan olsa gerek ağzınızdan kaçıracağınız sözler maazallah sizi rahata erdim dediğiniz anda rahatsız bir hale sokabilir.
Birde insanların yüzüne bakarken pişmiş kelle gibi sırıtıp arkalarından ise konuşmayın.