Kitabımın tasarım ve editörlüğüne de kendim yaptım diyen Ayşe Öz Yazarlık hayatına nasıl başladığını da şöyle analttı:
“Öğretmen Okulu Son sınıfındayken bir mektubum sakıncalı bulundu ve okuldan atıldım ve 142 den yargılandım. İki yıllık bir süreç sonucu ancak öğretmenliğe dönebildim. Ancak 1974 yılında çıkan bir afla tekrar öğretmenliğe dönebildim. On iki yıllık süreç çok zor bir süreçti. Bu konuda insanlarla konuşmakta zordu. Herkes komuinist diye anarşist diye, terörist diye damgalıyordu. Onun için durumumuzu hiç kimse ile paylaşamadık.
Öğretmenliğe döndükten sonrada Avukatlarım ve çevremdeki insanlar sürekli telkinde bulundular. “Bu konuda kimse ile konuşma, hiçbir eyleme katılma. Öğretmen odasında ve başka bir yerde konu açıldığında fikir beyan etme” dediler. Bu benim içinde büyük bir travma oluşturdu sanıyorum.
30 YIL SONRA GÖREVE DÖNEBİLDİM.
Ancak 30 yıl sonra görevime dönebildim. Sonr İçimdeki duyguları yazma ihtiyacı hissettim. Yazdıklarımı bir kitapta topladım. İlk kitabım bu şekilde çıktı. “Gülfidan nasıl öğretmen oldu”
YAZARLIĞA BAŞLADI SOYADINI DEĞİŞTİRDİ.
Gerçek İsmi Ayşe Özbostancı olan Ayşe Öz. Yazar olduktan sonda adını Ayşe Öz olarak kullanmaya başladı.
“Asıl adım Ayşe Özbostancıdır. Yazmaya başladıktan sonra İsmim çok uzun olduğu için. Ayşe Öz adını tercih ettim. Ve ondan sonra kitaplarda adım Ayşe Öz olarak geçmeye başladı” dedi.
‘YETENEĞİMİ YAZMAYA BAŞLADIKTAN SONRA KEŞFETTİM’
İl Kiabım yayınlandı ancak Kitabım çok satmadı. Ancak okuyuculardan çok güzel tepkiler geldi. Okuyucular yazmak için büyük teşviklerde bulundular. Çok güzel geri dönüşler aldım. Okuyucular yazımın çok akıcı olduğunu, anlatımımın çok sürekli olduğunu söylediler.
Okuyucu tepkileri tabi ki bana büyük bir şevk oldu. Bende böyle bir yeteneğimin olduğunu fark ettim. Hani insanlar kötü şeyler yaşarlarda, yaşadıkları için üzüntü duyarlarya. Ben o iki yılımı kayıp iki yıl olarak düşündüm, hep üzüldüm. Ama ben onları yazmamış olsaydım, yaşamamış olsaydım. Böyle bir yeteneğimin farkına varmadan ölecektim. Daha sonra “İkinci Baharı” kitabımı yazdım.
Gülfidan da tamamen yazdıklarımı kurgulayarak yazmıştım. İkinci Bahar da çocukluğumu anlattım. Benim çocukluğum Beypazarında geçti. Bu kitapta ise Beypazarı’nda yaşadıklarımı anlattım.
Birde öğretmen kökenli olduğum için amacım sanki bir ders vermekti, Birşeyleri, yaşadıklarımızı bizden sonraki kuşaklara aktarmak istedim. Orada 40 yıl öncesinin, Beypazarı’nın, Mahalle Kültürünü, geleneklerini, göreneklerini, bayramlarını “Milli ve Dini ve Bayramları olmak üzere” hepsini anlattım. Hatta bu kitabı ben bayağı uzun yazdım. İlk Bahar Çocukluğumuz. Daha sonraki İkinci Bahar olarak yazmıştım. Fakat yayınevindeki editör bunu çok ticarı bulmadığından 2 kitap halinde olsun dedi. Bende iki kitabı bir araya getirerek yazdım.
Burada çocukluğumda yaşadıklarımı anlattım. Okulda okuduğum şiirden, oynadığmız oyunların şarkıların hepsini yazdım.
Çocuklukları birlikte geçmiş iki kişinin 40 yıl sonra karşılaşmaları ve duygusal birliktelikleri anlatıldı. Dün ve bugün ikinci baharı okuyan kişiler öyle güzel dönüşler yaptılarki. Güzel yorumlar aldım. Bunlar beni çok mutlu etti ve ediyor. Yazmama’da büyük bir güç veriyor.
Enson Yazdığım “Dolunay” adlı kıtap oldu. O kitaptı onu gösteremiyorum. Çünkü elimde kalmadı. Bitti. Dolunay da İsviçre de yaşarken duyduğum gerçek hayattan alınmış bir kurgudur. Konunun bir kısmı İsviçre’de, bir kısmı Türkiye de geçiyor. O kitabı ben üçleme yapmayı düşünüyorum diyen Ayşe Öz Son çıkan şiir kitabı
“Bana Sevdiğini söyle”
Canlı yayın ın tamını izlemek için alttakı linke tıklayın lütfen
CANLI YAYIN’IN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN ALTAKI VİDEOYA TIKLAYIN