Ekonomik krizin başlamasından sonra Başbakan’ın Kastamonu’da bir hava alanının açılışında kredi kartı kullananlara yönelik yaptığı konuşma kart kullanıcılarını tedirgin etti.

Başbakan konuşmasında kredi kartı kullanıp borcunu ödeyemeyenlere yardımcı olmayacaklarını söyledi. Ayrıca faiz lobisinden de bahsetti.

Peki! şimdi bu kart kullanmayı yasal hale kim getirdi önce ona bakalım. AK Parti hükümetinin iktidara gelmesinden sonra tercih ettiği ekonomik politikaları neticesinde dış borca dayalı, tüketime dayalı politikalar sonucu bankaların olabildiğince kredi kartı vermesi ve tüketimi pompalayan araç alamı, ev alımı gibi çeşitli alanlarda olabildiğince bankaların verdiği krediler öyle boyutlara ulaştı ki: kartla sigara alanlardan, memur maaşı ile kredi alıp ev borcu, araba borcuna giren milyonlarca insan bir gün gelip bu renkli dünyalarından uyanacaklarını hiç düşünemediler.

Pamukova da verimli topraklarda üretim gittikçe düştü. Çiftçi bunun farkına bile varmadı. Köyler dahil 18 yaşını aşmış çok sayıda insan para yerine kredi kartları ile yaşamaya başladı.

Pamukova’nın köyler dahil 18.500 seçmen sayısı olduğunu düşünürsek, geçen hafta 3 ayrı kredi kartı dağıtıcısının verdiği rakamlara bakarsak ayda 1800 kredi kartı dağıttıklarını söylüyorlar. Bir yıl içinde bu kartların toplamının 1800 x 12 = 21.600 kart yaptığı ortaya çıkar. Demek ki Pamukova da 1 yılda dağıtılan kart sayısı 18 yaşını geçmiş seçmen sayısından daha fazla. Azda olsa kart kullanmayanları çıkarsak bazı kişilerin 2 den fazla kredi kartı kullandığını söyleyebiliriz.

“Borç yiyen cebinden yer” derler. Ancak bu kredi kartı borcu öyle bir borç ki alındıktan sonra faizi işleyen bir borç anmalına geliyor.

Bir kartın normal şartlarda kullanılmaya başlanmasından sonra en az yüzde 7 faizle artmaya başlar. Tabi ki kart borcu zamanında ödenmediği takdirde bu borç katlanarak çoğalır.

Kartı kimler kullanır?

Nakit parası olan; Geliri iyi olan, maaşı yüksek olan insanlar kredi kartı kullanmaz. Geliri az olan, hatta işi olmayan, ya da yaptığı iş karşılığı alacağı uzun süre sonra gelecek kişiler kredi kartı kullananlardandır.

Birde özenti sahibi olanlar var ki; para yerine kart kullanmayı tercih eder. Kartı sık sık cebinden çıkartır çevresindekilere gösterir ve cüzdanına sokarlar. Bu gösteri için tabi ki faiz öderler.

TÜRKİYE DE SICAK PARA ÇEKİLMEYE BAŞLADI.

Bir aydan fazladır devam eden gerek ülke içindeki olaylar, gerekse dünya gündemindeki hızlı değişimler yüzünden sıcak para kaçmaya başladı:

Sıcak para neydi?

Borsa denen ekonomik sistemde günübirlik yatırım yapan dışarıdan giren paralar ülke içinde meydana gelen gezi eylemleri gibi olaylar yüzünden tedirgin olmaya başladı ve elindeki parayı döviz cinsine çevirerek ülkeyi terk etmeye başladı.

Birde Mısır da yönetim değişikliği yüzünden dış politikada Türkiye’nin yanında olan petrol zengini Katar, Suudi Arabistan gibi ülkeler saf değiştirip Mısır in yeni yönetimini tanıdıktan sonra paralarını o yöne çevirdiler. Böylece sıcak para Türkiye yerine Mısır ve başka ülkelere gitmeye başladı bile. Son haberlerde Rusya da bir hükümet yanlısı internet sitesinde yapılan haberde. Türkiye’nin yalnızlığa doğru gittiği. ABD’nin Türkiye’yi gözden çıkardığı yazdı. Bu gelişme bile önümüzdeki günler ekonomik sıkıntıların hissedileceğini göstermekte.

BAŞBAKAN NEDEN KART KULLANICILARINI UYARDI?

Başbakan Kastamonu da öyle bir uyarıda bulundu ki! Kredi kartı kullananlardan daha yeni haberdar oluyormuş gibi konuştu. Halbuki bu ülkeyi yöneten hükümetin başının bu kadar kredi kartı kullanıldığından haberi olmaması düşünülemez. Başbakanı uyarısında 2 amaç var. 1- Zaten kredi borcu kapasitenin üzerine çıkmış durumda. Seçimlerinde yaklaştığı düşünülürse kart mağduru olacakların suçu kendilerinde bularak sandıkta oylarına etki etmesin diye. 2- Faiz lobisi dediği yabancılar tarafından para kazanmak için Türkiye ye gelip para yatırıp para kazananlara gözdağı vermek. Bir de ülke içinde kendisine karşı taraf olan sermaye sahiplerine gözdağı vermek.

Ancak bu kadar büyük gerek dış, gerek iç sermaye sahiplerini korkutması gözdağı vermesi mümkün değil. Para bir kere güven kaybına uğradığı ülkeyi terk etmeye başladıysa onu durdurmak için bizim gibi tamamen sıcak paraya bel bağlamış ülkelerin önüne geçebileceği bir şey yoktur.

MERKEZ BANKASI FAİZ ARTTIRABİLİR

Geçtiğimiz hafta MB (Merkez Bankası) yükselen dolara karşı yaptığı defalarca müdahale bir türlü doların ateşini düşürmedi. Aksine merkez bankasından 6.5 milyar dolar paranın gitmesine neden oldu. MB baktı ki dolar düşmüyor. Borsa ise aksine değer kaybetmeye devam ediyor. Müdahale yerine faiz artımına gitme kararı aldı.

Faizlerin artırılması ne anlama gelir? Bankaların faiz vereceği kredilere faiz uygulaması daha önce alınmış kredi ve kullanılmış borçlarında geri ödeme faizlerinin artması anlamına gelecektir.

Piyasa da tüketim mallarına zam gelecektir. Benzine yapılan zamda görüldüğü gibi doğalgaz, elektrik ve benzeri mallara da zam gelecektir.

Gittikçe daralan ekonomiye destek için daha birçok yollar denenip, ehliyetlerin değiştirilip ondan vergi, pasaportlardan, nüfus kağıtlarının değiştirilerek alınacak vergiler, araç vergilerinin artırılması, ev, arsa, mülk vergiler, emekli olacakların kıdem tazminatlarına el koyma, emekli maaşlarını kırpma, (maliye bakanının zaman zaman yaptığı açıklamaları hatırlarsak. Emeklilerin fazla maaş aldıkları) söylemlerini de unutmamak lazım.

Kısacası önümüzdeki günler ekonomik alanda çok ilginç şeyler olacak.

TÜRKİYE DE DEĞİŞİK KESİMLERE GÖRE BORÇ TABLOSU ŞÖYLE:

Protestolu senet sayısı : 3 milyar 10 milyon tl

Karşılıksız çek sayısı : 228 bin 517

Takibe düşen tüketici kredileri: 9 milyar 54 milyon  tl

Takibe düşen KOBİ kredileri : 7 milyar 147 milyon tl

Yarım milyon çiftçinin borcu : 4 milyar 259 milyon tl

Pamukovahaber.com